Şahsî kemâlât ayrı, siyasî hatalar ayrıdır
Demokrasinin sağlıklı işlemesi için; güçlü hukuk devleti, hür ve bağımsız medya, şuurlu bir toplum, eğitimli seçmen kitlesi vazgeçilmez unsurlardır.
Madem “bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit” ediyor, demokrasiye adem-i liyakatini gösteriyor, demokrasiye zarar veriyor; öyleyse bazı temel prensipleri hatırla/t/makta fayda var.
Elbette demokrasi tartışılmaz değildir, hele dinin alternatifi hiç değildir. Nitekim tartışılıyor, ve gelişimi devam ediyor. Eksik ve kusurlarına rağmen insanlığın ulaştığı “çoğulcu (çoğunlukçu değil) demokrasi” ve parlamenter sistem meşverete en yakın sistem görünüyor.
Kelime batıdan geldi diye demokrasiyi küfür rejimi olarak nitelendirmek doğru olmadığı gibi, ısırıcı saltanatı ve istibdadı İslâmî diye vasıflandırmak da yanlıştır. Elbette her şey gibi demokratik değerlerin de suistimal edilmesi mümkündür.
Suistimal ediliyor diye değerlerden vazgeçilmez, bilâkis suistimali engellemek esastır.
***
Bir diğer husus, bir şahsın şahsî kemâlâtı ile içtimaî ve siyasî hatalarının örtülmek istenmesidir. Halil Elitok hocamız, Hz. Muaviye’nin (ra) kemâlâtının yanı sıra yaptığı........
© Yeni Asya
