menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yıkılmayan kim var? (1)

10 12
13.10.2025

Asırlarca cepheden cepheye fetih için gitmiş olan Yeniçeri Ocağı, iki yüz sene önce çok kanlı bir şekilde söndürüldü: 1826.

Devlet ile vatandaşı karşı karşıya getiren “Fes ve Kıyafet İnkılâbı”nın üzerinden yine iki yüz senelik bir zaman geçti: 1829.

Osmanlı’nın Mısır’a atadığı kendi valisinin ordusuna yenildiği Nizip Bozgunu, bu acı haber üzerine Sultan II. Mahmud’un felç geçirerek vefat etmesi ve unutulmaz bir hadise olarak tarihe geçen Tanzimat İlânı, bunların tamamı aynı sene içinde yaşandı: 1839.

Osmanlı ile Çarlık Rusyası arasında vuku bulan Kırım Harbi, hem mağlubiyetle neticelendi, hem de Osmanlı devleti, ödemesi yüz sene devam eden ağır bir borç yükünün (Düyûn-u Umumiye) altına girdi: 1853-56.

Tanzimat’ın devamı mahiyetinde olup, Hristiyan dünyasına karşı nisbeten daha ezik bir muhteva ile hazırlanan Islahat Fermanı ilân edildi: 1856.

1876 tarihine gelindiğinde, âdeta “helâket ve felâket devri”nin bütün alâmetleri ortaya çıktı: Sultan Abdülaziz’in, gayet elim bir şekilde önce askerî darbe ile tahttan indirilmesi, ardından intihar süsü verilerek katledilmesi. Üç ay sonra Osmanlı tahtına Sultan II. Abdülhamid’in gelişi. Ki, onun da son on yıllık (1908-1918) âkıbeti pek acıklı........

© Yeni Asya