Azamî iktisada riâyet
Hem, Risale-i Nur’daki tertibe göre gidecek olursak, “Ramazan”dan sonra “Iktisad-Şükür” risâleleri gelir.
Öte yandan, mübarek Ramazan daha bitmeden, emekli ikrâmiyesi, geçim derdi, fâhiş zamlar, boykot çağrıları, bezdiren enflasyon artışı gibi konular gündemin sıcak maddeleri arasında yerini aldı.
Daha da uzayıp giden sıcak gündem listesine nereden bakarsak bakalım, her birinin iktisad ile bağlarının çok açık olduğunu görüyoruz.
Demek ki, şu “iktisad” meselesi yaşadığımız hayatımızın merkezinde yer alıyor. Maaşlar gibi, alışveriş, kira ödemeleri, mutfak giderleri, sabit faturalar, sağlık ve eğitim harcamaları gibi aklınıza gelen her neyimiz varsa, mesele dönüp dolaşıp bir şekilde iktisada bağlanıyor.
O halde, iktisadın ne olduğunu iyi bilmeli, onu yakından tanımalı, ona azamî derecede dikkat etmeli; tâ ki, tüketimde israfa girmeyelim ve maddî-manevî yükümüzü kendi elimizle daha da ağırlaştırır bir duruma düşmeyelim.
«
Dünyanın neresinde olursak olalım, bulunduğumuz ülkenin iktidar mevkiinde kim olursa olsun, hangi tarz-ı siyaset hükmederse etsin, yani her halükârda israftan........
© Yeni Asya
