Adalet ama nasıl?
Hak, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “bireylerin hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı durum, kazançlı hâl” anlamına gelmektedir.
Adalet ise, bir bakıma hakkı gerçekleştirmektir. Herkese kendi payına düşeni vermek, bunun yol ve yöntemlerini belirlemek olarak tarif edilebilir.
Aksi takdirde toplumda adaletsizliğe dair, güçlünün iradesinin dayatıldığı, haklının hakkının elde edemediği, edemeyeceği yönünde bir düşünce oluşur. Bu da toplumsal barışı bozar, hoşnutsuzlukları tetikler, bir arada yaşama şartlarını olumsuz etkiler.
Kur’ân-ı Kerîm’de konuyla ilgili birçok ayet vardır. Peygamber Efendimizin (asm) bir takım hadislerinde, tutum ve davranışlarında adaletin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin ilkeler görebiliriz. Meselâ “Hırsızlığı yapan kızım Fatma da olsa cezasını veririm” gibi. Bunlar bugün de geçerli ve öyle de olmalıdır zaten.
İnsan doğuştan gelen vazgeçilmez, devredilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Bu hak İslâm kültür ve medeniyetindeki “kul hakkı”nın ta kendisidir, Müslim-gayr-i Müslim herkesi kapsar. Kur’ân-ı Kerîm ve onun bir tefsiri olan Risale-i Nur, insanı ve toplumu; fikren,........
© Yeni Asya
