“Ecnebi himayesinde bir muhtariyeti kabul etmektense…”
“Kürtleri Müslümanlıktan ayırmak isteyenler, esasat-ı İslâmiyeye muhalif hareket ediyorlar. Fakat bunlar da kimlerdir? Bir-iki kulüpte toplanan beş-on kişiden ibaret. Hakikî Kürtler, kimseyi kendilerine vekil-i müdafi olarak kabul etmiyorlar.”
Devamında gelen şu ifadeler de son derece dikkat çekici: “Kürdistan’a verilecek muhtariyetten (özerklikten) bahsediliyor. Kürtler ecnebi himayesinde bir muhtariyeti kabul etmektense ölümü tercih ederler.” (Eski Said Dönemi Eserleri, 107-109.)
Aktardığımız bu ifadeler, hem bir taraftan “bölünmez bütünlük” lâfını ağzından düşürmezken, diğer taraftan her türlü bölünme fitnesinin zeminini hazırlayıp tohumlarını eken zihniyet ve onun sözcüleri tarafından Said Nursî’ye yöneltilen “bölücülük........
© Yeni Asya
