menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İlk aile Cennet’te kuruldu

10 8
23.06.2025

İnsanlık bir aile. Hem de büyük ve küllî bir aile. İlk olarak Cennet’te kuruldu ve hayata orada başladı bu aile. Önce ilk insan olarak Hazret-i Âdem Aleyhisselam yaratıldı. Cenab-ı Hak tarafından ona “talim-i esma” verildi. Yani bütün varlıkların isimleri öğretildi ve meleklerin, onun üstünlüğünü kabul etmesi istendi. Melekler: “Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın.” 1 diyerek önce Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail adlı dört büyük melek Hazret-i Âdem’in üstünlüğünü kabul etti. Onları müteakiben diğer bütün melekler Hazret-i Âdem’e secde ettiler.

ŞEYTAN SECDE ETMEDİ

İblis namı ile de anılan şeytan kibirlenerek secde etmedi. “Seni secde etmekten alıkoyan nedir?” sualine de, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten, onu ise topraktan yarattın” diye cevap verdi. Bunun üzerine “Muhakkak sen alçalmışlardansın” hitabı ile huzur-u İlâhîden kovuldu. Şeytan kendisinin üstün olduğunu isbat etmek için Cenab-ı Hak’tan “insanları dirilteceği güne kadar” mühlet istedi. Ona istediği mühlet verildi ve Cennet’ten çıkarıldı.

“O AĞACA YAKLAŞMAYIN!”

“O şahıstan (Hazret-i Âdem) eşini, (Hazret-i Havva) vücuda getirdi.” Nisâ Suresi’nin birinci ayetinde mealen bu şekilde de ifade edildiği gibi Allah Teâlâ, Hazret-i Âdem’in yalnızlıktan kurtulması için onun sol kaburga kemiğinden Hazret-i Havva’yı yarattı. Onların Cennet’e yerleşerek Cennet nimetlerinden istifade edebileceklerini bildirdi ama bir ağaca asla yaklaşmamaları gerektiğini hatırlattı. Bir aileden meydana gelmeyen iki Cennet sakini olan Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havva, hilkatin iktizasınca emr-i İlâhî ile Cennet’te ilk aileyi teşekkül ettirdiler. Kendilerine verilen Cennet nimetleri içinde huzurlu, mutlu, müferrah, mesut gibi bir ailede olması gereken bütün Cennet sıfatlarını yaşamaya ve hep öyle kalmaya müheyya idiler. Bunun tek istisnası vardı. Bir ağaç ve meyvesi. Onların o ağaca yaklaşmalarının ve meyvesinden yemelerinin yasak olduğu, kendilerine apaçık düşman olan şeytanın bu istisnayı insana karşı kullanabileceği hatırlatılmış, şeytanın telkinleri, tahrikleri ile o yasağı ihlâl ettikleri takdirde Cennet’ten çıkarılacakları ihtar edilmişti.

ŞEYTAN İFSADDAN VAZGEÇMEDİ

O tek istisna şeytana yetti. Cennet’ten kovulmuş olsa da ifsad niyetinden vazgeçmedi. Cennet’in kapısının yanında bekleyerek, Hz. Adem ile Havva oraya yaklaştıklarında onlara yasak edilen ağacın cazip özelliklerini ve meyvesinin lezzetini anlattı. Onların merak hislerini tahrik ettiği takdirde hedefine ulaşacağını anladı ve bu oyunu her fırsatta tekrarladı. “Rabbiniz, ya melek olur veya ebedî Cennet’te kalırsınız diye o ağaca yaklaşmanızı ve meyvesinden yemenizi yasakladı.” 2

BİR ANLIK GAFLET

Bir seferinde şeytanın bu telkini dikkatlerini çekti. İyiliğe, güzelliğe meftun olan, Cennet’te ebedî kalmak isteyen ve merak hislerini tatmin etme zaafı içinde bulunan Hazret-i Havva ve Hazret-i Âdem, insanın en bariz zaafı olan bir anlık unutma ve gaflet neticesinde yasak ağaca yaklaşıp meyvesinden yediler. O hareketleri ile şeytanı sevindirirken kendileri hüsrana uğradılar.

CENNET’TEN DÜNYAYA İNİŞ

“Ey Rabbimiz!.. Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve merhamet etmezsen hüsrana uğrarız.” 3

Cenab-ı Hakka böyle nida ettiler hatalarını anlayınca. Bu şeytanın beklemediği bir hareketti. Şeytan tuzağını kurarken onların da kendisi gibi asi olmalarını beklemişti. Fakat onlar insan fıtratına dercedilen tövbe etme meziyetini kullanarak Allah’tan af dilediler. Ama hata yapılmış, günah işlenmişti bir kere. Son pişmanlık fayda vermedi. Hilkatin hikmetlerinin tecellî etmesi için Allah onları da şeytanla birlikte dünyaya gönderdi. “Birbirinize düşmanlar olarak hepiniz Cennet’ten inin. Benden size bir hidayet rehberi geldiğinde kim Benim gösterdiğim yola uyarsa sapıtmaz ve bedbaht olmaz.” 4

İLK PEYGAMBER

“Hazret-i Âdem’in Cennet’ten ihracı bir tavziftir. Aynı hikmet ve mahz-ı rahmetttir.” Bediüzzaman Said Nursî’nin, On İkinci Mektup’ta böyle ifade ettiği gibi Hazret-i Âdem ile Havva vazifeli olarak yeryüzüne indirildiler. Onlar Cennet’in tek ailesi idiler. Dünyada farklı yerlere indiler. Uzun ve meşakkatli bir arayıştan sonra Cidde civarında buluşarak dünya........

© Yeni Asya