menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cevşenü’l-Kebîr’in sıhhatine farklı bir bakış

14 9
22.05.2025

Cevap: Nassların gerek delaletinde gerekse bizlere intikalinde (sübutunda) bir nokta her zaman dikkat çekicidir. Nebevî kaynaklı bazı bilgiler -beşerin dahili ve ihtiyarı zahiren bulunsun veya bulunmasın- bazen bir şekilde “karartılmaktadır.”

Bu karartma bazen delalet itibarıyla olur ve “ifadedeki bir kapalılıktan” kaynaklanır. Bunlara -durumuna göre -müphem, muğlak, müşkil, mecaz, müteşabih vb. isimler verilir. Aynı karartma, bazen de rivayetin “senedindeki bir zafiyetle” sağlanır. Bu tür hadislere de, zayıflık sebebine göre müdelles, muzdarip, munkatı’ gibi isimler verilir ve bunlar münker, metruk, hatta mevzû’dur diyerek kenara ayrılır.

İşte ilginç olan, “karartılan” yani sübutu veya delaleti yönüyle ama bir şekilde “zayıflatılan” bu bilgilerden bazılarına dikkat edildiğinde, bunların öyle kalması gerektiği anlaşılır. Bu da şeriatın bir mu’cizesidir!

Zira her bilginin açık, net ve kesin olması demek, her çağda her tabakadan insana birden hitap eden bir din için “tekzip edilme riskinin artması” demektir. Bazı dinî delillerin İlâhî takdir ile karartılması ve zayıf bırakılması, âlimlerin ihtilâfına alan açmış, böylece ortaya çıkan mezhep ihtilafları da ümmet için bir rahmet ve genişliğe sebep olmuştur. Öte yandan bunları inkâra kalkışan sathî nazar sahipleri, dinden çıkmış sayılmaktan korunmuştur. (Meselâ, Mi’rac hadisleri böyledir.)

Madem “karartmaların” arkasında böyle çok hikmetler gizlenmiştir. Bu tür bir hikmete binaen bazı rivayetler de gizlenmiş ve mahrem tutulmuş olabilir. Belki de önce Ehl-i Beyt’te, sonrasında da takiyyeyi seven Şiî uleması nezdinde muhafaza edilmiş bazı rivayetler olabilir. Bilhassa fitneler, ahirzaman ve gaybî ihbarlar türündeki bilgilerden bazılarının gizli kalmış olması ve uzun bir zaman Resul-i Ekrem’in (asm) Âl-i Beyt’i içinde korunagelmiş olması ihtimalden hariç değildir.

Nitekim Hz. Ebu Hureyre’nin (ra) şu sözü meşhurdur: “Resûlullah’tan (as) iki kap ilim hıfzıma aldım. Bunlardan birini aranızda neşrettim. Ama diğerini söyleyecek olsam şu gırtlağımı kesersiniz!”1

Cevşenü’l-Kebîr’e gelince, onun........

© Yeni Asya