“Sarıklı Genç” olmak -1
Cevap: Evvela yapbozun parçalarını tamamlayarak bu Sarıklı Genç’in kim olduğunu bulalım. Ama daha önemlisi, kimliğini bulduğumuz bu modelin niteliklerini anlamaya ve anladıktan sonra da aynı profile sahip başka Sarıklı Gençler olduğunda onlara nasıl davranılması gerektiğini çıkarmaya çalışalım.
Sarıklı Genç’i gündeme ilk getiren, gördüğü bir rüya üzerine Albay İbrahim Hulusi Yahyagil’dir (rh). (1896-1986) O bu rüyayı 1929’da Bediüzzaman Hazretlerini Barla’da ziyaret ettikten üç gün sonra görmüş ve üç sene sonra mektupla Üstad’a bildirmiştir.
Üstad Bediüzzaman’ın (ra) bu rüyaya yaptığı ilk tabir: “Sarıklı, küçük, genç bir zat ise, Hulûsi’ye omuz omuza verecek, belki geçecek birisi, naşirler ve talebeler içine girmeye namzettir. Bazılarını zannederim, fakat katî hükmedemem. O genç, kuvve-i velâyetle meydana atılacak bir zattır” şeklindedir.1 Üstad Hazretleri bu yorumu yaptığında, Ahmed Hüsrev Altınbaşak (1899-1977) hizmete muhtemelen henüz girmiş değildir.
Üstad Hazretleri Sarıklı Genç’in kim olduğunu daha sonraları kademeli şekilde önce netleştirecek sonra da kısmen genelleştirecektir.
1931’de Risaleleri tanıyan ve kendisini ziyaret eden Hüsrev Ağabeye yazdığı ilk mektuplardan birinde “Hulusi Bey’in kısmen tabiri çıkmış bir sadık rüyasında mihrapta benim yanımda kendinden daha genç birisini kendinden daha ileri görmüş. [Ben değil, Hulûsi öyle görmüş.] Benim zannımca siz o adam olmaya namzetsiniz” demiştir.2
Hulusi Bey’e yazdığı mektupta ise: “O rüyada gördüğün Hüsrev namında bir........
© Yeni Asya
