menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Maç 5-1 berabere bitti… Dağılabilirsiniz…

8 15
25.06.2025

Bu kez bizi yanıltacak inşallah, dedik. Ama yine yanıltmadı.

İran’ın, İsrail ile senelerdir devam eden danışıklı kavgasından söz ediyoruz.

Şimdi biz ‘danışıklı’ dedikçe, akıllara, “O halde bunca çatışma, karşılıklı füzeler, nükleer tesislerin imhası, komutanların ve nükleer bilimcilerin suikastla ortadan kaldırılması ne anlama geliyor?” sorusu gelir. Haklıdır da…

Önümüze konulan görüntülere bakarsak, İran ile İsrail-ABD ittifakı arasında fevkalade çetin bir çatışma yaşandı. Hadi, buna biz ‘savaş’ diyelim.

Peki, bu savaşı kim kazandı? Ya da bu savaştan kim ne elde etti?

İran tarafına bakıyoruz… Tahran’da ciddi ciddi ‘zafer kutlamaları’ yapılıyor. İran yönetimi, nükleer tesislerinin imha edildiği iddialarına… 600’den fazla insanın hayatını kaybetmesine… Daha da önemlisi, silahlı kuvvetler komuta kademesi ile nükleer bilimcilerinin suikastla ortadan kaldırılmasına rağmen, ‘Siyonistlere karşı zafer kazandığı’ propagandasını yapıyor. Hatta Tel Aviv ve Hayfa’yı, dahi Katar’daki ABD üssünü yerle yeksan ettiğini savunuyor.

Beri tarafa bakıyoruz… İsrail terör örgütünün başındaki Netanyahu katili, “İran’ın nükleer kapasitesini imha ettim. Bir daha nükleer çalışması yapamayacak…” propagandasıyla, siyasî iktidarını uzatıyor.

ABD’ye bakıyoruz… Başkan Donald Trump, Hollanda’daki NATO zirvesine, dünyanın en büyük zaferini kazanmış kumandan edasıyla gidiyor. Savaşı bitirdiğini, barışı getirdiğini, İran ile İsrail’in bir daha sonsuza kadar çatışamayacağını filan dillendiriyor. Her ne kadar, terör örgütü İsrail, Trump’a lafını yedirircesine, saldırılarını biraz daha sürdürse de…

Herkes zafer kazandığına göre, bu savaşın........

© Yeni Ankara