Yine yeniden koalisyon mu?
Başkanlık sistemi Türkiye’ye hangi vaatle geldi? Hatırlayalım; 2017 referandumunda halka “koalisyonlara son verilecek, güçlü ve istikrarlı yönetim gelecek” denmedi mi? Yıllardır siyasetçiler “koalisyonlar kriz doğurur” diyerek toplumu ikna etmeye çalışmadı mı? Peki bugün altı yıl sonra gördüğümüz manzara ne? Koalisyonların hiç de bitmediği, tam tersine başka biçimlerde geri döndüğü değil mi?
Asıl ironik olan şu; Parlamenter sistemde seçimlerden sonra partiler arasında yapılan pazarlıkların yerini, başkanlık sisteminde seçim öncesi ittifak arayışları aldı. Yani koalisyonlar sadece isim değiştirdi, daha da zorunlu hale geldi. Öyleyse soralım; 50 1 şartı, Türkiye’yi gerçekten daha güçlü mü kıldı, yoksa siyaseti sürekli “ittifak mühendisliğine” mahkûm mu etti?
Sistemin ilk sınavı 2018 seçimleriydi. AKP tek başına iktidar olabilseydi, MHP’ye ihtiyaç duyar mıydı? Erdoğan’ın yüzde 52,6 ile kazandığı o seçim, aslında Cumhur İttifakı’nın “zorunlu doğum” anı değil miydi?
2019 yerel seçimlerinde ise farklı bir tablo ortaya çıktı. CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı, DEM’in kritik desteğini alarak İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirleri kazandı. Eğer DEM seçmeni bu tavrı göstermeseydi, muhalefet başarıya ulaşabilir miydi? Bir başka deyişle, iktidar kadar muhalefet de koalisyonsuz yapabilir mi?
2023 seçimleri ise adeta “mega koalisyonların yarışı” oldu. Cumhur İttifakı, AKP ve MHP’nin yanına Yeniden Refah Partisi’ni ekledi. Millet İttifakı ise CHP, İYİ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti’yi bir araya getirdi; üstelik buna dolaylı DEM desteği de eklendi. Bunca geniş bloklara rağmen Erdoğan’ın yüzde 52,2 ile seçimi kazanması, sistemin ne kadar zorlayıcı bir matematik doğurduğunu göstermiyor mu?
Peki bugün tablo nasıl? AKP’nin oy kaybı ortada, MHP’nin tabanı küçülüyor. Cumhur İttifakı’nın kendi başına yüzde 50 1’i bulması artık neredeyse imkânsız görünüyor. Bu durumda yeni arayışlar kaçınılmaz değil mi?
Bir yandan CHP’nin yükselişi, İYİ Parti’nin dağınık hali, öte yandan DEM’in giderek “denge partisi”........© Yeni Ankara





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon