menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cep telefonundan soframıza, nüfustan geleceğe: Kimin kontrolündeyiz?

16 0
16.09.2025

Sosyal medyada bir video dolaşıyor: “Cep telefonu olan var mı? O zaman İsrail’in bir parçasını tutuyorsunuz.” Bu sözler gerçekten Netanyahu’ya mı ait bilinmez. Ama iddia edilen bu cümle bile bugünün çıplak gerçeğini gösteriyor: bilgi, teknoloji, gıda ve ilaç çağımızın en güçlü denetim araçları. Cep telefonlarımızdan soframıza, ilaç dolabımızdan nüfus politikalarımıza kadar hayatımızın her alanı artık dışarıdan etkilenebilir durumda.

Benjamin Netanyahu’nun son dönemdeki resmî açıklamalarında İsrail’in diplomatik izolasyona karşı kendi kendine yetmesi gerektiğini, savunma ve kritik üretim alanlarını elinde tutmasının önemini defalarca vurguladığını biliyoruz. Bu mesaj, Müslüman dünyaya ve Türkiye’ye şu soruyu sordurtuyor: Biz hâlâ kendi iç kavgalarımıza mı gömülüyüz, yoksa geleceğimizi kurtaracak stratejik adımları mı atıyoruz?

Bugün elimizdeki akıllı telefonlar yalnızca haberleşme aracı değil; aynı zamanda veri toplama, gözetleme ve yönlendirme sistemleri. Dinleme, gözetim, veri madenciliği artık distopik romanlarda değil, günlük hayatımızda. Veriyi üreten değil tüketen konumda olduğumuz sürece, cep telefonlarımız “başkalarının elinde bir kulak” olmaya devam edecek. Sadece devletler değil, küresel şirketler ve yabancı istihbaratlar da verimizi işliyor. Kısacası “telefonlarımız dinleniyor” artık mecaz değil; modern dünyada veriye hâkim olan, güce hâkim oluyor.

Bu bağımlılık telefonla sınırlı değil. Soframıza gelen her lokma, sadece tarımsal üretimin değil stratejik bağımlılığın........

© Yeni Ankara