menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barışın dili mi?

10 0
12.10.2025

Barışın dili kimin dilidir ve o dili kimin tarif etme hakkı vardır?

Türkiye yeniden “barış” kelimesinin etrafında dönüyor.
Ama her defasında aynı soruyla başlıyoruz:
Bu ülkede barışın dili kimin dilidir?
Ve daha önemlisi — o dili kim tarif etme hakkına sahiptir?

Meclis’te kurulan Barış ve Kardeşlik Komisyonu, toplumun yarım asırdır taşıdığı ağır yükü hafifletme amacıyla oluşturuldu.
Ancak mesele yine “dil”den açıldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’ın “medyanın dilinden rahatsız olduğunu” söyledi.

Peki binlerce insanın ölümünden sorumlu bir terörist, şimdi bize hangi dille konuşmamız gerektiğini mi söylüyor?
Yoksa bu da “barış” adı altında şiddetin yeni bir sözcülüğü mü?

Son haftalarda Meclis sıralarında “Biji Serok Apo” sloganları yankılanıyor.
Barışın evi olan bir kurumda, bu slogan neyin simgesidir?
Barış mı, yoksa toplumun hafızasını yeniden kanatma arzusu mu?

Şehit çocukları bu sesleri duyunca ne hissediyor?
Evladını kaybeden bir anne, bu “barış” kelimesine nasıl inanabilir?

Barış, ölülerin sessizliğinde yükselmez.
Barış, o ölümlerin nedenini açıkça konuşabilen bir vicdanda yükselir.
Ve o vicdanın sesinin, Öcalan tarafından medyaya verilecek bir ‘nota’dan çıkması beklenemez.

DEM cephesi yıllardır “çok dillilik” talebini dillendiriyor.
Ama şu soruyu sormak gerekmez mi?

“Ulus-devletin ortak dili yerine çok dillilik getirilirse, bu bir zenginlik midir, yoksa çözülmenin başlangıcı mı?”

Dünya........

© Yeni Ankara