Bayrama gölgesi düşenler
Milli ya da dini olsun, adı üstünde ‘bayram’, ışıldama günüdür. Kabileden millete, kalplerin bir attığı, tazelenme, dayanışma besinidir toplumların. Karamsarlığın mola günüdür, birikmiş yükü zihinde hafiflettiğimiz. Bayram, bayram gibi yaşanabilirse tabii.
Siyasetin gölgesi büyük olur bayrama düşerse. Ekonomik sıkıntının daha da büyük olur. Yozlaşmanın, bayramı olmaz. Son 30-35 yıldır, bir gelgit kafasıyla yaşıyoruz bayramları, özünden koptuk amacının.
Milli bayramcılar, dini bayramcılar ayrımını soktuk aramıza. Topyekün kutlanırsa bayram sayılacak günleri, siyasi parti mitingi ya da dernek etkinliğine daraltarak zayıflattık.
Bu ayrımı yapanlar, en büyük gölgedir bayramların üzerine düşen. Ayrışmayı birleştirme yerine derinleştirmeleri, bir toplumun bağışıklık sistemini dermansız bırakmaktan daha iyi hiçbir işlev görmez. Bölenler, kolay yönetir güçten düşmüş kalabalıkları.
Ramazan Bayramı’nda şeker, çikolata ve dahi yanında mendil, harçlık verilirdi. Kurban Bayramı’nda........
© Yeni Ankara
