menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsanlığın gidişatından her Müslüman sorumludur!

23 12
25.06.2025

İnsanlığın gidişatından her Müslüman sorumludur!

YAŞAR DEĞİRMENCİ

Bugünkü yazımda notlarımı paylaşmak istiyorum. Genelde davet/çağrı yapılmadığı, yapanlar usulünce yapmadığı, “davet yapma sorumluluğu taşıyanlar” sorumluluktan kaçtığı için notlarımdan “Davet/Çağrı” ile ilgili olanlardan Nasıl Bir Davet? Diyerek başlıyorum.

Davet şart mıdır? Eğer inandığınız değerlerin insanlığın değişmez değerleri olduğunu, bu değerlere bağlılığın insanı iki dünya mutluluğuna götürdüğünü, yeryüzünde hayatın yeniden inşasını sağlayacak insanın ancak vahiy tarafından inşa edileceğini biliyor ve buna inanıyorsanız, davet şarttır. Bunlara inanmıyorsanız, zaten sizin davetçi olmanız söz konusu değildir. Çünkü, kendiniz davete muhtaçsınız. Ama hem bütün bunlara inanıp hem de davet etmiyorsanız, siz dünyanın en bencil, en kıskanç, en muhtekir ve muhteris insansınız. Çünkü mutlak güzelliği paylaşamıyorsunuz. Ortak doğruları kıskanıyorsunuz.

Mutlak güzellik paylaşıldıkça artar. Ortak doğrular yaygınlaştıkça hayat daha bir güzelleşir. Bu gerçeği bilen biri, onları paylaşmadan nasıl durabilir ki? Üç şeyi sevmeyen gerçek davetçi olamaz:

1) Adına davet ettiği Allah’ı

2) Kendisine davet ettiği hakikati.

3) Mutluluğunu paylaştığı insanı.

Bu üç şeyi seven ise davet etmeden duramaz. Çünkü Allah’ı seven insanı sever, insanı seven ona hakkı ve hakikati tavsiye eder. Eğer bütün peygamberleri ortak bir mesleğe nispet etmek caiz olsaydı, bunun adı “davet mesleği” olurdu. Bu sebeple her davetçi, peygamberlerin oluşturduğu insanlıkla yaşıt zincire eklenmiş mütevazi bir halka olduğunu düşünmelidir. Bilmek insana, sadece bildiklerini yaşama sorumluluğunu yüklemez. Aynı zamanda bildiklerini taşıma sorumluluğunu da yükler. Vacip olan bir bilgiye ulaşmak da vaciptir. Bazı araçlar olmadan ona........

© Yeni Akit