menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşünce notlarım

23 0
20.07.2025

Düşünce notlarım

Yaşar Değirmenci

İslâm kaynakları (Kur’an, Sünnet ve Sahâbe yorum ve uygulamaları) hayatımıza yansımalı. Hayat tarzımızın İslam olduğu da unutulmamalı.

Ulema, Müslümanlar arasında ittifak noktalarını çoğaltmaktan ziyade ihtilaf noktalarını çoğaltan bir yol izlemişlerdir. Onların hukuk, ekonomi, ahlak gibi sosyal alanlarda yazdıklarına, bu yazılanlarla Müslüman toplumların o alanlardaki gelişme (daha doğrusu gelişememe) tarihine baktığımızda bu ihtilaf yönteminin pratik hayattaki olumsuz etkilerini açıklıkla görürüz.

Günümüzde bir İslâm Aydınlanmasının başarılması için de bütüncül, gayeci ve metodik okuma yöntemini uygulamanın şarttır.

Kur’an’ı doğru anlamak için belli dönemlerde inen ayetler ile o dönemden itibaren muhatap kitlenin (Sahabenin) hayatında meydana gelen değişimleri, yani ayetlerle olgular arasındaki ilişkileri izlemek de gerekir. Mesela –ikisi de “adalet” manasına gelen– adl ve kıst kavramlarını içeren ayetler, bir Müslüman toplumun teşekkül sürecine girdiği Mekke döneminin sonlarında gelmeye başlamış, Medine döneminde devam etmiştir. Bu yıllarda inen adalete ilişkin ayetlerin yeni Müslüman toplumun ticaret, evlilik ve aile hayatı, yargı, şahitlik, kabilelerle ittifaklar gibi sosyal ve siyasi alanlarda ne gibi değişikliklerin meydana geldiğine bakarak, bu bilgilerin toplamından elde ettiğimiz veriler ışığında Kur’an’ı daha doğru anlayabiliriz; böylece Kur’an’ın zengin rahmetinden günümüz için faydalar sağlarız.

Buna ilişkin en dikkat çekici ayetlerin birinde “Elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye yanlarında Kitabı ve mîzânı (hak ve adalet ölçütünü) indirdik” (Hadîd 57/25) buyrulmuş; böylece........

© Yeni Akit