Bir âyet üzerinde düşünmek
Bir âyet üzerinde düşünmek
YAŞAR DEĞİRMENCİ
Hep söyleriz. Tek hak din İslâm. En çok okunan, dinlenen, elden ele dolaşan kitap, Kur’an-ı Kerim. Manası düşünülmeden, Rabbimizin biz kullarına gönderdiği mesajları (ayetleri) düşünmeden, manasını bilmeden okuyan, hayatına da yaşayarak yansıtmayan bir okuma.
Allah’ın peygamberimize ilk vahyi, ilk emri “oku”dur. Oku ama neyi? O zaman ortada okunacak bir kitap yoktu. Bu vahyin zımnen vurguladığı husus, Evreni, hayatı ve kendini okumaktır. Hayatını Allah ile Rabbi ile devam ettirmektir. Atılacak her adımın, alınacak her nefesin Rabbiyle olmasını hatırlatmaktır. Bu manada okumak büyük sorumluluktur. İlk Kur’an nesli; ilk emrin muhatabı olarak okuyan ve okuduğunu hayatında tatbik eden, Kur’an’ı (Mushaf’ı) manayı lafzın, tahkiki taklidin, ilmiyyat hissiyatın, ahlâkı ahkâmın, sevgiyi korkunun, şahsiyeti ferdiyetin, cemaati kabilenin, ümmeti asabiyetin önüne koyan bir nesildi. Ancak maalesef; Mushaf Kur’an’ın, lafız mananın, taklit tahkikin, hissiyat ilmiyyatın, ahkâm ahlâkın, korku sevginin, ferdiyet şahsiyetin, ulus ümmetin yerine geçti. Taşlar yerinden oynadı. Taşların tekrar yerine konması gerekiyor. Taşların yeri, vahyin gösterdiği yerdir. Bunu yapacak olan yeni bir Kur’an Nesli’dir. Kur’an Nesli’ni inşa sorumluluğu, Kur’an’a iman eden herkesin boynuna bir borçtur. Bu, aynı zamanda vahyin, ona inananlar üzerindeki hakkıdır. Bu duygular içinde Bakara suresi 151. Ayetin meal ve tefsirine bakalım.
“Üzerinizdeki nimetimizi tamamlamak için, kendi içinizden, size âyetlerimizi okuyan, içinizi dışınızı temizleyip sizi, vicdanınızı arındıran, size okuma yazmayı, kitabına, Kur’ân’a vukufu, ilmi, hikmeti, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetini öğreten, size akılla ve düşünerek bilemeyeceğiniz şeyleri gösteren, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir resul, bir peygamber gönderdik.” (2 Bakara 151)
Bu âyet, yukarıda özetle belirtilen gelişmenin temelinde bilgi ve ahlâkî arınmanın bulunduğuna işaret........
© Yeni Akit
