menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bayram sonrası düşünceler

20 18
11.06.2025

Bayram sonrası düşünceler

YAŞAR DEĞİRMENCİ

Kurban Hz. Adem’den beri var olan Allah’a yakınlaşma ibadetidir. Habil ve Kabil’in kurbanları Maide suresinde zikredilir.

Ama genelde Hz. İbrahim’in oğlu İsmail ile olan imtihan hatırlanır/hatırlatılır.

Hz. İbrahim’in sadakati ve İsmail›in teslimiyetinin kurban sevincine dönüştüğü günümüzde her gün onlarca Gazzeli, gözlerimizin önünde bombalarla parçalanarak kurban(!) ediliyor. Ne İbrahim’i ne de İsmail’i hak ediyor İslam dünyası.

İbrahim kıssaları bize aklımızı kullanmayı ve imanımıza sadakati öğretiyor.

İsmail kıssası ise, Allah tarafından “Emrolunanı yap beni sabredenlerden bulacaksın.” diyerek ilahi emre teslimiyeti öğretiyor. Öğrendik mi?

Elbette öğrenenler vardır ama Kurbanın en önemli özelliğinin Allah’a karşı sorumluluk diye tarif edebileceğimiz takva olduğunu hatırlatmak isterim. Çok dinlesek de duysak da amel edilmeyen, düşünülmeyen Hacc Suresi 37. ayetin meali; Rabbimiz: “Kurbanların etleri ve kanları kesinlikle Allah’a ulaşmayacaktır. Fakat sizin takvanız ulaşacaktır.” buyurmaktadır. Esas olan Allah’ın emrine uymaktır.

Gösteriş için böbürlenmek için kesenlerden değil, ancak Allah’ın emrine uymayı şiar edinenlerden kabul edilir.

Kurban’ın önemli özelliği de paylaşmaktır. Buzdolabına et stoklamak için kesilen kurban kurban değildir. Kurban eti ne kadar çok paylaşılırsa kurban kesen kimse o kadar yatırım yapmış demektir.

İslam paylaşma dinidir.

Kuran-ı Kerim namazla birlikte sürekli zekâtı zikrederek paylaşmanın ehemmiyetine dikkat çeker.

Zekât, öşür, sadaka ve kurban eti gibi farz vacip nafile........

© Yeni Akit