“Kutlu Hayatın İzinde” olalım
“Kutlu Hayatın İzinde” olalım
YAŞAR DEĞİRMENCİ
Bu yazı köylerimde geçirirken, 871 sayfa “Kutlu Hayatın İzinde Yeni Siyer Ahmet Özel” kitabını notlar alarak anlayıp anlatarak, okuyup bitirmeye çalışıyorum. Çok güzel hazırlanmış. Birçok rivayet konulmayıp ittifaklar yazılsa daha kısa olurdu belki. Yazarıyla yapılan röportajdaki bazı hususları siz değerli okuyucularıma nakletmek istiyorum.
Yeni siyer nedir?
19. ve 20. yüzyıllara gelinceye kadarki bütün geçmişimizi ‘klasik dönem’ diye nitelendirirsek; bu dönemde özellikle edebiyat ve tasavvuf çevreleri başta olmak üzere Hz. Peygamber’i sürekli insanüstü vasıflarla, sürekli hayatında mucizelerle dolu bir peygamber olarak takdim ediyorlar. Bu bizim İslam dünyasına mahsus bir şey değil, bütün dünyada böyle bir eğilim var. Tabii oldukları, peşinden gittikleri din yücelerine mutlaka olağanüstü şeyler yakıştırılıyor. Bizde de böyle şeyler yapılmış. Dolayısıyla klasik dönem siyer literatürü böyle bir özelliğe sahip. Batı tesirinde siyer literatürüne baktığımızda ise pozitivizmin ve materyalizmin etkisiyle bu defa Hz. Peygamber, tüm mucize ve kerâmetlerinden soyutlanarak anlatılıyor. Bu anlayışla yazılan siyerlerin en insaflısında Hz. Peygamber, “başarılı bir lider”, “başarılı bir komutan” olarak takdim ediliyor. Nihayetinde bu görüş, Hz. Peygamber’i haşa bir postacı vazifesine indiriyor ve hadis ilminin reddi noktasına geliyor. Öyle ki bazı ilahiyat hocaları dahi onlarca ayet olmasına rağmen Hz. Peygamber’in Kur’an’ı açıklama yetkisi olmadığını söyleyebiliyor. Öyleyse, Cenab-ı Allah bir mesaj indirmişse, muhatapların anlamadığı bir şeyi kime sorabilirler? O mesajı getirene soracaklar ve o “bilmiyorum” mu diyecek? Bu akıl, izan işi mi? Maalesef, siyer ilmini ve hadisi reddeden bir anlayış İslam dünyasında gelişti. Çeşitli dini ve siyasi gruplar, İslam düşmanları Hz. Peygamber’i Allah ile ilişkisi bulunmayan sıradan bir insanmış gibi anlatmaya çalışıyor. Ama bu görüşler zamanında dönemin alimleri tarafından belirli kriterler ortaya konarak ayıklanmaya çalışılmış. Bugün eldeki teknik imkânlarla, mevcut malzemeyi değerlendirme imkânlarıyla bunlara pek çok kriter daha eklenebilir.
Siyer anlayışında iki farklı uç
Klasik siyer anlayışı ve Batı tesiriyle siyer anlayışı iki ucu temsil ediyor. Oysa İslam, her şeyde dengeyi tavsiye eder. Her türlü aşırılık; kullukta, ibadette........
© Yeni Akit
