Kurban: Allah’a yakınlaşmanın ve paylaşmanın sembolü
Kurban: Allah’a yakınlaşmanın ve paylaşmanın sembolü
SÜLEYMAN GÜLEK
İslam dininin emrettiği her ibadet, hem birey hem de toplum için pek çok hikmet ve fayda barındırır. Namaz, kişiyi ibadet bilincine ulaştırır ve Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar” (Ankebût, 29/45). Oruç sabrı, zekât paylaşmayı, hac ise ümmet bilincini öğretir. Tıpkı bu ibadetler gibi kurban da hem kulluk şuuru kazandırır hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirir.
Kurban kelime anlamıyla “yaklaşmak” demektir. Dini anlamda ise Allah’a yakınlaşmak niyetiyle belirli zamanlarda, belirli şartları taşıyan hayvanların ibadet maksadıyla kesilmesidir. Kurban Bayramı’nın ilk üç gününde, mali durumu yerinde olan, akıl baliğ her Müslüman için kurban kesmek vaciptir.
Kurban ibadeti, mal ile yapılan bir kulluk göstergesidir. Bu ibadet, Allah yolunda fedakârlığın, teslimiyetin ve sadakatin sembolüdür. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Her ümmet için Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine O’nun adını ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34)
Kurban, yalnızca bir hayvan kesmekten ibaret değildir. Bu ibadet; Allah’a yakınlaşmanın, nimetlere şükretmenin, fedakârlıkta bulunmanın ve rızasını kazanma çabasının simgesidir. Aynı zamanda toplumsal yardımlaşmayı canlı tutar, kardeşlik duygularını pekiştirir ve sosyal adaletin tesisi için güçlü bir vesile olur. Özellikle kurban etlerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, bu ibadetin manevi boyutunu daha da derinleştirir.
Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de bu gerçeğe şöyle işaret eder:“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sizin........© Yeni Akit
