Yolun ve bahtın açık olsun Türkiyem!
Yolun ve bahtın açık olsun Türkiyem!
ŞEVKİ YILMAZ
“(Ey mü’minler! Hem) Allah’a, (hem) O’nun Peygamberine emir ve yasaklarına uyarak itaat ediniz! Birbirinizle uğraşıp çekişmeyiniz; sonra korkaklaşıp kuvvetten düşersiniz; (şevketiniz, gücünüz ve devletiniz elinizden gider, havanız söner; kâfirlerin ve zalimlerin güdümüne girersiniz.) Bir de (çeşitli zahmet ve musibete) mutlaka sabrediniz, (her türlü düşman ve tehlike karşısında metanetli hareket ediniz ve gevşeklik göstermeyiniz) İyi biliniz ki Allah daima sabredenlerle beraberdir!” ( Anayasamız Ku’ran-ı Kerim Enfal S. 45. Ayeti Kerime Meali) İlahi Mesajı, tüm Müslümanların ve ülkelerinin güçlü olmasının, zulüm ve işgallerden kurtulmamızın olmazsa olmaz şartının barıştan, kardeşlikten, birlikten ve dayanışmadan geçtiği hakikatini ilan etmektedir!
Müslümanları güçsüz kılan düşmanların güçleri değil, bizatihi Müslümanların kendi aralarındaki nefsi ayrılıkları, kavgaları ve savaşları sebebiyle güçlerimizi kendi ellerimizle kaybetmemizdendir!
Bu acı halimize güler miyiz, ağlar mıyız şaşırıyoruz!
Tarihten hiç mi ibret alınmaz?
Koskoca Abbasi, Eyyubi, Gazneli, Selçuklu, Endülüs, Timur ve Osmanlı Cihan Devletlerini tarihten silen; iç kavgalar ve birbirlerine karşı yaptıkları ayak oyunları, saray entrikaları, kavgalar ve kardeşler arası savaşlar değil miydi?
O devirlerin; canavar Hitler’i, Mao’su, Lenin’i Stalin’i, Çörçil’i, Netanyahusu olan Moğol zulmünün baş aktörü İslam ve Müslüman Düşmanı zalim Hülagühan ve kan emici vampir zalim orduları bebek, çocuk, kadın demeden Müslüman halkları katletmedi mi?
Bağdat, Şam, Buhara, Semerkand’ı ve Anadolumuzu yakıp yıkmadılar mı?
Dün de bugün de Müslümanların bağrında, memleketlerinin şehirleri ve başkentlerinde, Filistin’deki Siyonist katliamları aratmayacak katliamlar ve tecavüzlerde olduğu gibi hep Müslümanların bitmeyen ihtilaflarında, ihtiraslarından, hasedlerinden ve kavgalarından faydalanmadılar mı?
Tarihe her daim ibret nazarıyla bakmadığımız için........
© Yeni Akit
