Çandarlı Halil Paşa’nın göremediği
Çandarlı Halil Paşa’nın göremediği
REFİK TUZCUOĞLU
Çandarlı Halil Paşa, İstanbul’un fethine giden yolda tereddütler taşıyordu. Kuşatmanın ciddi riskler barındırdığını düşünüyordu.
Kuşatmada başarılı olmaz ise, devletin bekâ tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını değerlendiriyordu. Kuşkusuz bireysel endişeleri de yok değildi. Fetih müyesser olsa bile ardı sıra birçok savaş ve karışıklıkların baş göstereceğinden endişeliydi.
Tarih felsefecileri Çandarlı’nın ortaya koyduğu analizlerin çoğunda haklı olduğunu söylerler. Ancak göremediği husus Fatih Sultan Mehmet’in tüm sorunların üstesinden gelebilecek bir strateji dehası olduğuydu.
Gücün etkin kullanımı temelde iki başlık altında toplanır. Sert güç (hard power) ve yumuşak güç (soft power). Güç parametreleri uluslararası ilişkilerin en önemli konuları arasındadır.
Siyaset, bu iki gücü etkin kullanabilirse hedefine ulaşabilir. Yumuşak güç (soft power) olan diplomasi, arkasında ülkesinin sert gücünü (hard power) hissetmelidir. Bunu bilen bir diplomasinin masadaki özgüveni de ona göre olur. Ordunun disiplini ve savunma sanayi kabiliyeti ‘hard power’ olarak siyasetin dayanağıdır.
Fatih Sultan Mehmet bu iki gücü çok etkin kullanmayı başaran bir dâhi padişahtı. Askeri teknolojiyi bizzat yöneterek dönemin en ileri seviyesine taşıdı. Fatih’in halen çözümlenememiş istihbarat ağı, Norveç’te bir kasabaya yeni atanan papazın bilgisinden bile anında haberdar olacak seviyedeydi.
Maalesef 2002 yılına kadar........
© Yeni Akit
