Ankara’nın pusulası
Ankara’nın pusulası
REFİK TUZCUOĞLU
Tarih, bugünü anlamak için en güçlü ayna. 18. yüzyılın sonlarında, henüz çiçeği burnunda bir devlet olan Amerika Birleşik Devletleri, Akdeniz’de ticaret yapabilmenin bedelini, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuzey Afrika’daki paşalarına ‘himaye’ anlaşmaları karşılığında yıllık haraç vererek ödüyordu.
ABD’nin elçileri, ticaret gemilerinin güvenliği için Trablusgarp ve Cezayir’de Osmanlı paşalarıyla pazarlık yapıyordu.
Aradan geçen iki asırda ise roller, ibretlik bir hâle dönüştü. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kovboyların dünya hâkimiyeti ile birlikte ABD başkanlarıyla görüşmek, diğer ülkeler açısından sadece bir dış politika icabı değil, aynı zamanda iç politikayı tahkim etme vasıtası hâline geldi.
Ülke muhalefetleri, ABD Başkanları ile görüşen kendi liderlerini kaç dakika görüştüğüyle, elini nasıl sıktığıyla, nerede karşıladığıyla ve dahi cımbızla çektikleri her vaziyetle değerlendirir oldu.
Bu çerçeveden bakıldığında Ortadoğu liderleriyle yapılan toplantıda Trump’la birlikte masanın başına oturan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüntüsü bazı muhitlere mide spazmı yaşatmıştır muhtemelen.
Dün Akdeniz’de ticaret için izin isteyen Washington, o büyük medeniyetin mirasçısı olan Türkiye Cumhurbaşkanı’nı bölgenin hatta dünyanın istikametini konuşmak üzere ağırladı.
Peki, Beyaz Saray’da gerçekleşen bu tarihi görüşme ve BM koridorlarında yaşananlar, değişen güç dengeleri ve kurulmakta olan Yeni Dünya Düzeni hakkında bize ne söylüyor?
Bu sorunun cevabını bulmak için öncelikle ABD’nin içinde bulunduğu duruma bakmalı. ABD Başkanı, MAGA hayalleri kursa da artık tek parça bir kamuoyunun lideri değil.
Çöküşün en belirgin işareti, İsrail desteğinde yaşanan derin çatlak.
Üniversite kampüslerinden Hollywood’a, ilerici demokratlardan liberal medyaya kadar geniş bir yelpazede İsrail’in işlediği........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d