Cahiliye toplumu ve İslâm (8)

PROF. DR. YUSUF ÖZERTÜRK

TOPLUMLARIN SAADETİ İSLÂM’A BAĞLIDIR

1-İslâm her türlü şirki reddeder

*Yaratılıştan insanın genetik kodlarında inanma-tapınma ihtiyacı vardır. İnsanlık tarihi boyunca insanlar bu ihtiyaçlarını ya hak veya bâtıl yollardan karşılamışlardır. Hak olan ve tapınılacak tek bir ilâh, tek bir otorite vardır. O’da âlemlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah, Tevhid dini İslâm’la bunu bildirmiştir(1). Fakat tarih boyunca, insan topluluklarının ekserisi Tevhid’den(Bir tek olan Allah’a inanma) uzaklaşıp, Allah’ı hayatlarından çıkarıp şirk içinde yaşamışlardır(Allah’ın hükümlerini bozup veya bırakıp, kendileri hüküm koymuşlardır.). Allah’ı tanımayan veya Allah’ın hükümlerine uymayan, tağyir eden ve kendi hevâlarına(hak tanımaz ihtiraslarına uyan) göre yaşayan topluluğa ‘Cahiliye toplumu’ denir. Cahiliye toplumu bir kötülük toplumudur. Cahiliye toplumunda saadet ve huzur olmaz. Allah yarattığı mahlukuna, özellikle de insanlara çok merhametli ve şefkatlidir. Bu sebeple insanların huzuru ve selâmeti için, her türlü kötülük kaynağı olan şirk ile mücadele edilmesini istemiştir(2). Allah, Hz. Âdem(as)’den, Hz. Muhammed (sav)’e kadar bütün peygamberleri ‘Şirk’ ile mücadele etmek ve Tevhid dinine (İslâm) davet etmek üzere görevlendirmiştir.

*Eski câhiliye putperestti. Hz. Musa(a.s) ve O’ndan sonra gelen peygamberler İsrâiloğullarını putlara tapmama konusunda uyarmalarına rağmen, İsrâiloğulları başka milletlerin tanrılarına, Buzağıya, Güneş’e, Ay’a, Baal ve Astarte gibi ilâh edindikleri şeylere tapmışlardır (Hakimler, 10-6, Krallar, 11-7, Samuel, 7-4). Hıristiyanlar Hz. İsa(as)’ya ‘Allah’ın oğlu’ demekle ve İkonalara (Aziz ve azize resim ve tasvirlerine) saygı ve tazim göstermekle şirke........

© Yeni Akit