menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnancın, insanlığın ve de karanlığın dip noktası

19 11
02.10.2025

İnancın, insanlığın ve de karanlığın dip noktası

NUSRET REŞBER

Kimi insan sarayda doğar, doğarken kral adayıdır. Kimi anne babası gibi daha doğarken esir ve köle doğar. Kimi ise kendi topraklarında, mülteci kampında dahi doğmaya hakkı yoktur; doğmadan varlığı söndürülür.

Kimi yazlık-kışlık, seferde-hazarda sahip olduğu saraydan evlerini beğenmez; ne zaman, nerede neyi tüketeyim derdinde şatafata burun kıvırır, lüks araçlardan ayağı yere basmaz. Kimi başını sokacak kiralık ev bulma derdinde; aybaşını zor getirmektedir.

Birilerinin de ne evleri var ne yiyecek-giyecekleri ne de sabah-akşam veya yarınları var!

Hayatta olduklarının bile bilincinde değiller.

İşte bugün dünyanın ve insanlığın hâli bu!

Bu sıraladıklarımızın hepsi de dünyanın bu içler acısı çarpık durumunu görebilmektedir. Bu durumun bilincinde olmak lütuf mu kahır mı bilemiyoruz.

Zira herkes yaptıklarından, gördüklerinden, duyduklarından, yapıp yapmadıklarından sorumludur; bu dünyada olmasa da hesap gününde tüm bunlardan mutlaka hesaba çekilecektir.

Bugün var olan durum her çağda mevcuttu. Peygamberimiz döneminde ilk yıllar kurban etinin üç günden fazla saklanması, tüketilmesi yasaktı mesela. Çünkü çoğu fakir fukara, karınlarını doyuracak günlük yiyecek bulamıyordu.

Bugün insanlık ekseriyetle barınak, tüketim üzerinden yılların hesabını yapmakta. Teknolojiye, silah sanayine ayrılan bütçelerin haddi hesabı yok. Diğer tarafta birçok coğrafyada her gün her saat açlıktan, barınaksızlıktan insanlar ölüyor.

Bir asra yakındır, her gün planlı ve kesintisiz bir şekilde yurtlarından, hayattan koparılan mazlum coğrafyaların sembolü hâline gelen Filistin ve özelde Gazze’nin içler acısı durumu, insanlığın gördüğü ve ulaştığı en vahşi noktadır.

Bugün herkes; inançta, insanlıkta........

© Yeni Akit