Karanlığa Küfredeceğine Bir Mum Yak
Eğitim “meselesi" sizin de kafanızı benimki gibi meşgul ediyorsa, eğitim ile alakalı her şeye istemeden de olsa dikkat kesiliyorsunuz.
Geçen akşam Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan ile bir program vesilesiyle bir araya geldik.
MTO olarak kısaltılan, Medeniyet Tasavvuru Okulu’ndan bahsetti kendisi. Çok yorucu bir gün geçirmişti ama okuldan bahsederken gayet heyecanlıydı.
Kaplan’ın etrafını kuşatan kalabalığın yaş ve kültür çişitliliği çok dikkat çekiciydi açıkçası.
MTO büyük ve güvenilir bir zemin oluşturmuş anlaşılan. İnsanlar birbirlerinin telefonlarını alıyorlardı. Kimileri kitap imzalatıyor, kimileri Kaplan’a sorular soruyorlardı.
Kaplan’dan imza alan iki genç tesettürlü hanımefendi İsviçre Baden’ de ekonomi psikolojisi okuyorlardı mesela. Yanlış hatırlamıyorsam, Karl Marx’ da ilk dönem bu alanda çalışmıştı.
Yusuf Kaplan, MTO’ nun dünyanın her yerinde talebeleri olduğunu söylüyor. Her yer derken, 60 ülkeyi kastediyor. 60 Ülke!
İngiltere için üzerinde güneş batmayan imparatorluk denirdi…
“Üzerinde güneş batmayan” bir öğretim sistemi…
Avustralya’dan Lizbon’a, Zanzibar’dan Alaska’ya aynı kitaplar etrafında toplanmış uçsuz bucaksız bir insan denizi.
Birbiriyle ilişkisiz ve temassız kültürlerin içinde birbirinin dilinden, halinden, mefkuresinden anlayan, öğrenme arzusuyla tutuşmuş “dertli” insanlar.
Hoca okuldan bahsederken, ben hocayı dinlemeyi bırakıp, MTO’nun nasıl bir boşluğu doldurduğunu ve nasıl bir çekim alanı oluşturduğunu düşünüyordum. Ve bu programı bence çok kıymetli kılan şeylerden birini daha belirtmem gerekir.
MTO’da öğrenci ifadesini kullanmıyorlar. MTO’ dakiler kendilerini talebe olarak ifade ediyorlar.
Eğitim ve öğretimin başlı başına kişisel bir tutku alanı olduğuna inanan biri olarak Yusuf Kaplan’ın şu ifadesini çok beğendim: “Talebe hakikatin izini süren bir öznedir. Öğrenci diploma peşindeki bir nesnedir.”
“Özne, nesne.”
Yusuf Kaplan genelde rafine cümlelerle konuşmayı tercih ediyor. Söylediklerinin konsantre şeylere alışkın kişilere kolayca geçmesinin bir nedeni de bu galiba. Ve tabii söylediklerinde haklı da.
Öğrenci pasif bir kitleyi işaret ediyor sanki. Hem de amacı sadece diploma olan bir kitle bu! Talebe ise, adı üzerinde; talep eden, isteyen, bulmaya çalışan, kapıları çalan, arayış halinde olan… Talepkâr olan, talip olduğu şeye ulaşır.
Modern eğitim sistemlerinin temel esprisi talepkar olmayanları da okullara doldurması. Talep........
© Yeni Akit
visit website