Şahsiyet, CHP’ye yamanan Davutoğlu’na kaldıysa..
Şahsiyet, CHP’ye yamanan Davutoğlu’na kaldıysa..
ALİ KARAHASANOĞLU
Hayatı boyunca Cumhuriyet Halk Partisi ile mücadele ettiğini söyleyip, kurduğu partiyi CHP himayesinde seçime sokan Ahmet Davutoğlu, dindarlara bir küçük nefesi bile çok gören Sözcü Gazetesinden Özlem Gürses‘e konuşmuş.
Akit TV’ye geldiğinde kendisine sormuştum: “en nihayetinde seçime CHP listesinden girmeyeceksiniz değil mi?”
Davutoğlu’nun cevabı, “senin dilinle beynin arasında bir ilişki var mı” ile başladı, “benim hayatım CHP ile mücadelede geçti, sen bana böyle bir soruyu nasıl yöneltirsin?”
Davutoğlu bu sözleri sarf ettikten üç sene sonraki ilk seçimde, Cumhuriyet Halk Partisi’nin listesinden aday olmayı kendisine layık gördü.
“ Anadolu’ya çıkıp bir selam versem, milyonlar peşimden yürür” demişti ama.
30 takla atarak 500 selam verdi, öz ve öz halasını bile kendisine oy vermeye ikna edemedi, 5 bin kişiyi bir alanda toplayamadı.
Partisinden milletvekili olanların yarısı istifa etti.
Ama o hala AK PARTİ’ye laf saydırmakla meşgul.
Özlem Gürses‘e demiş ki: “ Ak Parti; içinden şahsiyetli isim üretemedi. Şahsiyetli isimleri de törpüledi. Çıkmak isteyeni engelledi.”
Şahsiyet neyle olur?
Bir gün önce söylediğin sözü çiğnememekle olur.
Ahmet Davutoğlu CHP ile hayatı boyunca mücadele ettiğini belirtip, CHP ile ittifak kurma sorusunu bile kendisine hakaret olarak yorumlarken, üç sene sonra aynen bu rezilliğe imza atmış ise, nasıl şahsiyet iddiasında bulunabiliyor?
“Ak Parti’den 30 milletvekili istifa edecek” demiş iken, Ak Parti’den bir istifa bile yaşanmamışsa. Davutoğlu’nun partisinin ise yarısı istifa ederek kendisini yarı yolda bırakmış ise. Buna rağmen başkalarını şahsiyetli olmamakla suçlayanlarda, şahsiyet olur mu?
Kendisinin boyu ile dalga geçen, kürsüde konuşurken ayağının altına konulan tahtayı fotoğraflayarak, “stratejik takoz” ifadesini manşete yerleştiren Sözcü Gazetesine gidip röportaj vermek nasıl bir şahsiyetin dışavurumudur?
Ak Parti içinde Numan Kurtulmuş gibi,........
© Yeni Akit
