Altaylı tutuklanmış… Eline sağlık hakim bey
Altaylı tutuklanmış… Eline sağlık hakim bey
ALİ KARAHASANOĞLU
Kimsenin gözaltına alınmasından, tutuklanmasından sevinç duyacak bir yapımız yok.
Ama kimsenin de bizim iyi niyetimizi istismar etmemesi gerekir.
PKK ile mücadele sırasında şehit olan askerlerimizin ve Gazze’de şehit olan mazlum insanların anısı için düzenlenen mitingden dönerken, yumruklu saldırıya uğrayan ve yaralanan vatandaşımıza geçmiş olsun demesi gerekirken, saldırgana “eline sağlık” diyen Fatih Altaylı, o sözlerinden dolayı hakkında soruşturma açılmıştı ama, hâlâ o dosyada verilmiş bir karar yok.
Suçu net..
Kabul edilmesi mümkün olmayan, suçu övme mahiyetindeki fiil net.
Ama üzerinden altı ay geçmiş verilmiş bir karar yok.
Bunun gibi daha nice suçlar işledi Fatih Altaylı.
Şeyh Ahmet Yasin için, “Filistin Kurtuluş Örgütü’nü bitirmek için İsrail’in kontrolünde HAMAS’ı kurdu” ahlaksızca iftirasını attı.
Cevap verdik, “Şeyh Ahmet Yasin İsrail’in kontrolünde birisi ise 80 yaşına geldiği bir yaşlılık döneminde bile kendisine tahammül edemeyip tekerlekli sandalyesinde, sabah namazı dönüşü füze ile vuran kimdi?”
Sorduk ve cevap veremeyeceğini belirtip, “ahlaksız adam” dedik diye, mahkemeye koştu:
“Hakim bey amca.. Ben istediğime küfür ederim. Ama bana Akit gazetesindekiler ahlaksız diyemezler. Derlerse tazminat ödemeleri gerekir. Ne olur hakim amca, davayı kabul et. Akit’i mahkum et” dedi.
Ne yazık ki mahkeme de, 80 yaşında tekerlekli sandalyesinde İsrail’in füzesi ile şehit edilen Ahmet Yasin’e yapılan iftirayı görmezden gelip, bizim gerçeği hatırlatmamızı tazminatla cezalandırdı.
Dosya istinafta bekliyor.
Bakalım istinaf ne karar verecek.
Ama önüne gelene hakaret eden Fatih Altaylı, hakaret ve küfürü de reyting malzemesi haline çevirdiği için, seyyar canlı bomba misali, herkese saldırıp duruyordu.
Bir sıçradı çekirge, iki sıçradı çekirge.. Sonunda şımarıklığı, cezaevine konulmasına sebep oldu.
Eski yıllardan beri, solcu gazetecilerin adetidir.
1960 darbesinden önceki dönemde, İstiklal Mahkemeleri tarafından idam ettirilen din adamlarını gösterip, tehditler savunuyorlardı.
“Sonunuz İskilipli Atıf gibi olur”.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra ise, tehditleri, “Sonunuz başbakan Adnan Menderes gibi olur” şekline dönüştü.
Bu tehdit Erbakan için yapıldı.
Turgut Özal için yapıldı.
Tayyip Erdoğan için........
© Yeni Akit
