İstanbul’u fetheden milletin ahlak ve adalet anlayışı
İstanbul’u fetheden milletin ahlak ve adalet anlayışı
Ali Erkan Kavaklı
İstanbul’u 21 yaşında fetheden Fatih, fetihten Ayasofya’ya sığınan halkı serbest bırakır, mahkûmların salıverilmesini ister. İki papaz dışarı çıkmak istemez. Fatih papazları huzuruna getirtir. Neden dışarı çıkmak istemediklerini sorar:
“Biz, Bizans’ın ileri gelen papazlarıydık. Kralın zulmü, işkenceleri, yaptığı rezalet ve ahlaksızlığı görüp kendisini ikaz ettik. Akıbetinin kötü, yıkılışının yakın olduğunu ve devletinin çökeceğini söyledik. İkazımıza kızdı, bizi zindana attırdı.”
Fatih, papazları dinledikten sonra, Bizans’ın batacağını bilmişsiniz, ülkemi gezin, devletimin geleceği ile ilgili bana rapor verin, der.
Papazlara her kurumunu gözetleyebilmeleri için ellerine “berat” verir.
Onlar da ülkeyi teftişe çıkarlar.
Her yere girip çıkarlar. Sabahleyin bir bakkala gider, birkaç mal almak isterler. Bakkal bir malzemeyi verir, sonra:
“Ben siftah yaptım. Siftah yapmayan komşumdan alın!” der.
Kalabalık ve ıssız yerleri dolaşır, halk ile sohbet ederler. Halkın yalnız iyilik istediğini, üstün bir ahlaka sahip olduğunu görürler.
Ezan okunurken çarşı esnafının dükkânı kilitlemeden camiye koştuğunu, hiç kimse başkasını kıskanmadığını, herkesin birbirine güvendiğini; huzur içinde namaz kıldıklarını görürler.
Ülkede haksızlık ve adaletsizlik varsa önce mahkemeye yansır diyerek mahkemeleri gezerler. Mahkemelerde davacı ve davalı olmadığını görür, şaşırırlar.
Nihayet bir yerde bir davaya rastlarlar. Köylü tarlasını satmış, alan adam tarlayı........
© Yeni Akit
