Doğurmamak!
Doğurmamak!
AHMET TALİB ÇELEN
Türkiye, nüfus artış nispetinin hızla düşmesi sebebiyle irkildi. 1965’ten îtibâren nüfus artış hızının yavaşlatılması ve durdurulması bir devlet politikası hâline getirildiyse de bu kadar düşüş beklenmiyordu gâlibâ. Yapılan toplum mühendisliği öyle başarılı oldu ki Cumhurbaşkanımızın tavsiyeleri ve hükûmetin teşvikleri de tesir etmedi ve ülke ve millet hayâtımız için felâket çanlarının sesi duyuldu.
Felâketin şiddeti mesele üzerinde konuşmaları artırdı. Bütün dünyâya karşı genç nüfûsumuzla övünürken ne oldu da bu millet çocuk doğurmaktan kaçmaya başladı?
CNN-Türk’e göre doğumun azalmasının sebepleri:
-Geç evlenme
-Uzun eğitim hayatı
-Ekonomik gerekçeler
-Çocukların eğitim maliyetinin çok yüksek olması
-Erkeğin çocuk bakımında inisiyatif almaması
-Kadınlarda görülen obezite
-Tüp bebek tedavisine yetersiz destek
Av. Özlem Şen aynı programda şunları söylüyor:
-Ekonomik kriz doğum oranlarında krize neden oldu diyebiliriz.
-Kadınlar için doğum izinleri az.
-Kreş sayısı yetersiz.
-Sadece Türkiye’nin meselesi değil, dünyada da doğurganlık azalması var.
Elbette bu faktörlerin hepsinin bir miktar tesiri var. Ama temel sebebin bunlar olduğunu düşünmüyorum.
Çâre olarak şu tedbirler üzerinde duruluyormuş:
-Doğum izni süresinin artırılması bekleniyor.
-Özellikle kadının çalışma hayâtı içerisindeyken kreş veya bakım süreçlerinin maddî olarak desteklenmesi.
-İkinci ve üçüncü çocuğa teşvik verilecek.
Bunlar üzerinde fikir serdetmeden meseleyi daha iyi anlamak bakımından bir kadınımıza kulak vermek faydalı........
© Yeni Akit
