Tahran, Mustafa Prize ve zamanın izleri
Tahran, Mustafa Prize ve zamanın izleri
AHMET CAN KARAHASANOĞLU
5 Eylül’de Tahran’a vardığımda, şehir sanki zamana karşı kendi direnişini sürdüren eski bir roman karakteri gibiydi.
Kimi sokaklar hâlâ uykudaydı, kimi meydanlarda ise kalabalığın ritmi çoktan başlamıştı. Ritmin içinde küçük bir figür belirmişti.
Zaman sessizce akıyordu. Birkaç gün sonra “Mustafa Prize” (Mustafa Ödülü) denilen bir tören vardı. Görünürde bir etkinlik, ama aslında her şey, kendi anlamıyla, varoluşun kendisiyle doluyordu.
Adını Hz. Muhammed’in isimlerinden biri olan “el-Mustafa”dan alan ödül, 2012’de ilan edilmiş, 2015’te ilk kez verilmişti.
O günden bu yana her iki yılda bir veriliyormuş… Bu yıl, altıncısına şahitlik etmek için şehre gelmiştim. Dış basında “Muslim Nobel” ve “Islamic Nobel Prize” diye nitelendirilmesi, hakikatin yeni bir tecellisine işaret ediyordu: İslam dünyasının kendi bilim devrimini sessizce inşa edişine. Bu devrimin silahı özgüven, mermisi ise yıllar süren sebattı.
6 Eylül’de başlayan etkinlik, 8 Eylül’deki ödül........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d