menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa’da Militarist Restorasyon ve Sınıf Savaşı

10 0
03.06.2025

Avrupa’da Militarist Restorasyon ve Sınıf Savaşı

Yeni Bir Tarihsel Eşik Avrupa’da Çok Katmanlı Kriz

21. yüzyılın üçüncü on yılına giren Avrupa, ekonomik daralmadan siyasal parçalanmaya, enerji krizinden toplumsal hoşnutsuzluğa kadar çok boyutlu bir sarsıntı yaşamaktadır. Ancak bu yalnızca geçici dalgalanmaların değil; Avrupa kapitalizminin yapısal ve hegemonik bir bunalımının ifadesidir. Bu kriz, sınıf çelişkilerini keskinleştirmekte, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmekte ve devlet aygıtlarını giderek daha otoriter, savaşçı ve faşist biçimlerde yeniden şekillendirmektedir.

Avrupa’nın dört bir yanında yükselen militarizm, savaş sanayisinin kamu kaynaklarıyla desteklenerek büyütülmesi ve buna eşlik eden otoriter tahkimat, birbirinden bağımsız gelişmeler değil; Avrupa burjuvazisinin krize karşı kolektif stratejik yanıtının bir parçasıdır.

Bu yazı, Avrupa’daki silahlanma eğilimini yalnızca "güvenlik" ya da "jeopolitik zorunluluk" çerçevesinde değil; kapitalist birikim krizinin yönetimi, emperyalist çıkarların yeniden örgütlenmesi ve emekçi sınıflar üzerindeki ideolojik-siyasal tahakkümün yeniden inşası bağlamında ele almaktadır.

Silahlanmanın Politik Ekonomisi Kriz Yönetiminin Aracı

Son beş yılda Avrupa’da askeri harcamalar rekor seviyelere ulaşmış, NATO’nun GSYH’nin %2’si hedefi fiilen standart hale gelmiştir. Bu artış yalnızca ABD’nin baskısıyla açıklanamaz. Aksine, Avrupa sermayesi bu yönelimi kendi krizine verdiği tarihsel bir yanıt olarak benimsemiştir.

Almanya, II. Dünya Savaşı sonrası en büyük askeri yatırımı başlatmış, 100 milyar euroluk fonla orduyu yeniden yapılandırmaktadır. Fransa, Afrika’daki askeri varlığını güçlendirirken iç güvenlik yasalarını da giderek daha militarist hale getirmektedir. İtalya, savunma bütçesini artırmakla kalmayıp göçmen karşıtı paramiliter yapılarla işbirliği kurmaktadır. Polonya, Doğu Avrupa’da askeri üslerini genişletirken Britanya savunma harcamalarını 100 milyar sterlinin üzerine çıkarmayı planlamaktadır.

Bu eğilim, yalnızca ulusal politikalarla sınırlı değildir. Avrupa Komisyonu’nun silah üreticilerine doğrudan fon aktaran SAFE (Ammunition Production Support Act) gibi programları, Avrupa Birliği'nin kendisini adım adım bir savaş aygıtına dönüştürdüğünü göstermektedir.

Emperyalist Bloklaşma ve Hegemonik Konum Arayışı

Silahlanma süreci, yalnızca kıta içi gelişmelere değil; küresel düzeydeki hegemonya krizine de bağlanmalıdır. ABD ile Çin arasında derinleşen ekonomik ve askeri kutuplaşma........

© Yarın Haber