İdealar Dünyasına Hapsolmak
Günümüzde iletişim olanakları çok gelişkin. İnsanları “bağlantılandırma” vaadiyle yola çıkan sosyal medya platformları bu olanakların belkemiğini oluşturuyor. Yaşamın her alanındaki tüm faaliyetler bu platformlarda tanıtılıyor ve tartışılıyor. Zaman içerisinde bu dijital alanlar “kamuoyu”nun bir ölçüde tecelli ettiği mekanlar haline geldiler.
Öyle ki sosyal medyaya taşınmayan olaylar, faaliyetler, kişiler neredeyse “yok” hükmünde. Dolayısıyla siyasi hedefleri olan bir örgütseniz sosyal medyayı propaganda çalışmanızın temeli olarak görmek durumundasınız. Dünyadaki tüm siyasi güçler bu alanı kullanıyor. Sosyalist siyasetin bu alanda propaganda edilmesi gerekliliği de tartışmasız hale geliyor.
Bizim ülkemizde sosyal medya siyasi tartışmalar için yoğun kullanılıyor. Ben de görüşlerimi paylaşmak için çokça kullandım, halen de belirli ölçüde kullanıyorum. Ama geldiğimiz aşamada sosyal medya kullanımının “gereklilik” olgusunun çok ötesine geçtiğini fark etmemiz gerekiyor. “Siyasi sosyal medya kullanıcılığı” sol cenahta mücadele yürüten öznelerin güncelliğinden azade zararlı bir alt kültür haline dönüşmüş durumda.
X özelinde konuşursak bu öyle bir alt kültür ki, herhangi bir devrimci liderin fotoğrafını avatarınız yapıp politikaya dair çeşitli yorumlar yaptığınız takdirde sosyalist olabiliyorsunuz. Bir örgüte katılmanız gerekmiyor. Bir yayının sürekli çıkması için çabalamanız gerekmiyor. Siyasi bir karar almanın ve uygulamanın gerilimlerini yaşamanız gerekmiyor. Kişisel yaşantınızdan ödün vermeniz gerekmiyor. Kendinize hiç benzemeyen insanlarla ilişki kurmanız........
© Yarın Haber
