menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs Türklerinin tepkisi

25 3
26.10.2025

Yavuz Alogan yazdı…

Seçim zamanı sandık başına giden yurttaş kendisinin ve ailesinin içinde bulunduğu durumu, geleceğini, hayat tarzına yönelik tehdit ve tehlikeleri dikkate alarak oy verir; dünya durumunu, bölgesel güçler dengesini tahlil ederek, jeopolitik ya da jeostratejik kaygılarla hareket etmez.

Kıbrıs’ta yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde de böyle oldu. Seçmen, Saray’ın ve sağcı partilerin Ersin Tatar’a verdikleri desteği görmezden gelerek, “federasyon temelli çözüm vizyonu”na sahip olduğu söylenen Tufan Erhürman’ı büyük farkla Cumhurbaşkanlığı makamına seçti.

Sayın Saray başta olmak üzere Tatar’ı destekleyen siyasîler mecburen bozuntuya vermediler, panik yok, bekleyelim-görelim tavrıyla Erhürman’ı tebrik ettiler.

Bahçeli ise Kuzey Kıbrıs’ın derhal ilhakını ve 82. vilayet olarak tanınmasını talep etti. Aslında, güzel olur. Kendisinin “dava arkadaşım dediği” Alaaddin Çakıcı’yı da vali yaparlar, işler aksamadan yürür.

Şaka bir yana, KKTC halkının iradesine rağmen Kuzey Kıbrıs’ı ilhak girişimi Reis’in Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den koparıp Antalya Körfezi’ne sıkıştıran Sevilla haritasına denk düşen bölge jeopolitiği nedeniyle imkânsızdır.

Biz Doğu Akdeniz’den çekildik. Hakkımız olan bölgelerde sismik araştırma ve sondaj yapmıyoruz. ABD ve AB’nin Kıbrıs konusunda yaptığı baskıya, İsrail’in Güney Kıbrıs’ta aleniyet kazanan savaş hazırlıklarına bakıldığında, Sayın Saray’ın girdiği yol Kıbrıs’ta kaçınılmaz biçimde federasyona götürür. Sayın Reis’in ürkütücü politik pragmatizmi, iktidarda kalmasının yegâne koşulu olarak onu Trump’ın her dayatmasını kabul etmek gibi bir çaresizliğe sürükledi.

Bu vahim teslimiyet elbette düzeltilebilir. Neticede siyasî iktidarlar ve devlet politikaları değişebilir. Fakat Türkiye’nin iradesine, hatta baskılarına rağmen siyasî özgürlüğün tadına varan Kıbrıs Türk halkının çoğunluğunu geri kazanmak bu saatten sonra çok zor olabilir.

Saray, KKTC’yi kendine benzetmeye çalıştı, başaramadı.

Mesela 2021’de KKTC’deki Din İşleri Başkanlığı’nın Kuran kursu açma girişimi ülkenin Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildi. Karar gerekçesi şöyleydi: “Halkın öğrenim ve eğitim gereksinimlerini sağlamak Devlet’in başta gelen ödevlerindendir. Devlet,........

© Veryansın TV