menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İDEF 2025

11 1
08.08.2025

İsmet Hergünşen yazdı…

Berlin Duvarı’nın yıkılması, Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği’nin dağılması, Yugoslavya’nın parçalanmasıyla birlikte ülkelerin yaşam tarzlarını iyileştirmeye yönelik bir akım baş göstermişti.

Devletler, öz kaynaklarını güvenlik sistemlerinden ziyade sosyal hayatı geliştirmeye ve insanın temel ihtiyaçlarını karşılamaya yöneltmişti.

Klasik anlamda askeri tehdit ortadan kalkmıştı.

Ülkelerin gündeminde terörizm, mikro milliyetçilik, kökten dincilik, organize suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ve yasa dışı göç gibi çok yönlü tehditler yer almaya başlamıştı.

Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) bile sorgulanır hale gelmişti.

Eski Doğu Bloku ülkelerinin Batılı ülkelerle gerçekleştirdiği eğitimler ve tatbikatlar, olumlu havayı daha da güçlendirmişti.

Batı ittifakı içinde yer almaya başlamalarıyla birlikte dünya kendini daha güvende hissetmeye başlamıştı.

Soğuk Savaş sonrası güvenlik endişelerinin azalmasının avantajları yaşanırken hakim olan düşünce, önceliğin beka değil refah olduğuydu.

11 Eylül saldırısı, yeni dünya düzeninin fay hatlarını harekete geçiren dönüm noktası oldu.

NATO’nun 5. maddesi bir kurtarıcı gibi yeniden gündeme geldi.

Sonraki yıllarda barış, güvenlik ve istikrarı bozan unsurlar art arda ortaya çıktı.

Rusya Federasyonu’nun Gürcistan’a müdahalesi ve ardından başlayan........

© Veryansın TV