Doğan Avcıoğlu haklıydı
Hüseyin Vodinalı yazdı…
Annem, Siyasal Bilgiler Fakültesini (Mektebi Mülkiye) 1963’te bitirdikten sonra aslında Vali olmak istemişti. Dönemin idarecileri “kadından kaymakam olmaz, sizi doğuda dağa kaldırsalar, Devlet’i şey yapmış olurlar” diyerek o zaman buna izin vermedi.
Annem de (daha sonradan holding yöneticisi, yüksek bürokrat ve diplomat olan) pek çok sınıf arkadaşının aksine bu kez emek cephesine yöneldi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu o dönem, yani 27 Mayıs ihtilali sonrası yeni anayasa ile emek sınıfı açısından büyük kazanım olan sosyo-ekonomik haklar ile çok güçlü bir konumdaydı.
Kamu iktisadi teşekkülleri ülke üretiminde büyük etki ve söz sahibiydi. KİT işçileri de öyle tabii.
Neyse lafı çok uzatmayayım, annem Türk-İş’te çalışmayı aklına koymuştu. Dönemin Genel Sekreteri Halil Tunç’un makamında ısrarla 15 gün gelip bekledi.
Tunç sonunda dayanamayıp onu işe aldı.
Annem, çalışkanlığı ve birikimiyle genç yaşında Türk-İş Araştırma Müdürü oldu.
O mevkinin önemini anlatmak açısından annemin selefinin Doğan Avcıoğlu olduğunu belirtmem yeterli olacaktır!
Türk-İş Araştırma bölümü zamanında hane halkı giderlerini, asgari geçim indeksini hesaplayan çok önemli bir departmandı.
Gazeteciler ekonomik güncel bilgilerini oradan alırdı.
İşte Cumhuriyet döneminin en önemli aydınlarından olan Doğan Avcıoğlu, 1963-65 arasında Türk-İş Araştırma Müdürü olarak görev yaparken aynı zamanda Yön Dergisi’ni (1961-67) çıkarıyordu. Yanında Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyüpoğlu vardı. Yön dergisi Kemalizm’in halkçılık ilkesini ve anti emperyalist Kuvayı Milliye ruhunu sosyalizm ile sentezliyordu.
Yön dergisinin ilk sayısında 531 kişinin imzası bulunan ünlü “Aydınların Ortak Bildirisi” yayımlandı. Bildirideki imza........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d