menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Unutulan büyük deniz fikir adamı, gazeteci ve ilk sivil amiralimiz Abidin Daver

33 1
08.06.2025

Cem Gürdeniz yazdı…

Ulusça vefa ve kadirşinaslıkta cimriyiz. Her alanda devlete ve millete büyük katma değer sağlamış geçmiş nesilleri yıllar içinde unutuyoruz. Bu yazımda Türk basın ve denizcilik tarihinin renkli ve öncü simalarından, deniz siyasetçisi, Galatasaray Kulübü kurucu üyesi/kulüp başkanı amatör denizci, cumhuriyet gazetesi baş yazarı ve Milletvekili Abidin Daver (1886-1954) vefatından 71 yıl sonra okuyucularımla tanıştıracağım.

Abidin Daver, sadece bir gazeteci değil; aynı zamanda Türk denizciliğinin gelişmesi için ömrünü adamış bir fikir ve kalem adamıdır. “Sivil Amiral“, diye anılan Daver, denizciliği yalnızca bir ulaşım ve savaş alanı değil, aynı zamanda bir ulusal bilinç ve uygarlık göstergesi olarak görmüştür. Diğer bir deyişle merhum Abidin Daver bugünün mavi vatan bilinci ve Türk denizcileşme ihtirasının 100 yıl önceki temsilcisi olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937 meclis açılış konuşmasında vurguladığı denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü yapma direktifinin hem teoride hem pratikte sahadaki neferi olmuştur. Bir röportajında şöyle diyor ‘’1908 Devrimi’nden sonra yavaş yavaş denizciliğe daha büyük hevesle sarıldım. Bu heves yazılarımda da tesirini gösterdi. Türk milletinin denizciliğe karşı gösterdiği büyük aşka tercüman oluyordum. Donanma ısıtıyordum, tersane istiyordum. Bunları 40 sene evvel istiyordum, şimdi de hala istiyorum’’ diyor.

Onun yazdıklarını okuduğunuzda, sadece teknik bilgilere değil; tarihsel derinliğe, politik öngörülere ve toplumsal sorumluluk bilincine de rastlarsınız. O dönemde yaygınlaşan yabancı denizcilik anlayışları karşısında Daver’in millî bir doktrin kurmaya çalıştığı açıktır. O, tarihî derinlik ve kültürel mirasla harmanladığı yazılarında, Türk milletinin denizci kimliğini yeniden uyandırmayı hedeflemiştir. 19.yüzyılın son yarısında 1886 yılında doğan sivil amiralimiz Galatasaray Lisesi ve ardından Sanayi-i Nefise Mektebi’nde eğitim aldı. Daha öğrencilik yıllarında yazarlığa ve denizciliğe ilgi duydu, gazetelere denizcilik yazıları gönderdi. Değişik gazetelerde hayatı boyunca denizcilik üzerine binin üzerinde köşe yazısı yazmıştır. Abidin Daver köşe yazarlığı dışında kitap yazarlığı da yaptı. ‘’Kanatların Zaferi’’, ‘’Deniz’’, ‘’Gemi’’, ‘’Mülazımın Romanı’’, ‘’Dünkü, Bugünkü Yarınki İstanbul’’, ‘’Barbaros Hayrettin Paşa’’, ‘’Türk Denizciliği’’ ve ‘’Radyo Konferansları’’ kitapları arasındadır. Vefatından sonra deniz kahramanlarının hakiki hikayeleri adlı basılmamış bir çalışmasına daha ulaşılmış ve birinci dünya savaşında kaybettiğimiz Mesudiye zırhlısı hakkında ‘’Efendi Kaptan Kurtar Bizi’’ adıyla Oğuz Otay tarafından derlenerek basılmıştır.

Abidin Daver’in denizciliğe ilgisi yalnızca gazetecilikle sınırlı değildi. Yazılarına teknik, ekonomik ve tarihsel perspektifler kazandırarak denizciliği halka sevdirmeyi başarmıştır. Osmanlı donanmasından modern Türk denizciliğine kadar geniş bir yelpazeyi ele alırken denizcilik tarihine popüler bir üslupla yaklaşmayı bilmiştir. Yazıları genellikle tarihi olayları aktarırken güncel meseleleri de tartışmaya açıyordu. Özellikle Osmanlı’nın denizci kimliğini kaybetmesine dair yaptığı eleştiriler, halkta denizciliğe yönelik ilginin artmasına katkı sağladı. Daver’in denizcilik tarihine yaklaşımında Atatürk’ün Türk tarih tezi önemli bir yer tutar. Bu yaklaşımla denizcilik tarihine bir ulusal kimlik inşa etme çabası göze çarpar. Daver’in bu tarihsel yaklaşımı, milliyetçi bir bilinçle şekillenmiştir. Ona göre denizcilik, yalnızca bir coğrafi zorunluluk değil, Türk milletinin tarihsel reflekslerinin bir parçasıdır. Göçebe Türk kavimlerinin denize ulaştıkları her noktada, gemi yapımından deniz savaşlarına kadar her alanda hızla etkinlik göstermeleri, bu refleksin göstergesidir.

Osmanlı denizciliği, Daver’in eserlerinde geniş yer........

© Veryansın TV