Uluslararası düzen ve öngörülebilir olmak!
Ahmet Müfit yazdı…
Son 40 yıldır, G7 ülkeleri önderliğinde dünyaya dayatılan Washington Uzlaşısı döneminde siyasiler ve piyasacılar tarafından en çok kullanılan kavramlardan ikisi “Kurallara dayalı uluslararası düzen” ve “Öngörülebilir olmak”.
Bu yazıda öncelikle Washington Uzlaşısı nedir, kısaca hatırlatıp devamında uluslararası düzen ve öngörülebilir olmanın ne anlama geldiğini kısaca aktaracak, en son olarak da bu kibirli, vahşi, insanlığa dair tüm değerleri yok sayan, haddini bilmez işgal politikasının başarıya ulaşma olasılığının ne olduğunu, İsrail’in, ABD destekli İran saldırısı bağlamında tartışacağım. Tartışmanın diğer bir boyutu ise yine bu kavramlarla doğrudan ulusal bağımsızlığı ve kurucu ilkeleri hedef alınan, saldırı altında olan ülkemiz özelinde olacak.
Kendini dünyanın sahibi gören ve herkese kural dayatmayı hakları gören bu G7 ya da daha doğru bir tanımla Emperyalist 7’nin (E7) kurmak istediği, bütünüyle kendi kontrollerinde işleyecek yenidünya düzeninin temelini oluşturacak ekonomik sistemin hukuki zeminini oluşturmayı amaçlayan belgenin adı Washington Uzlaşısı. Söz konusu belge, 1992 tarihli Maastricht, 1993 Kopenhag Antlaşmalarına ve Avrupa halklarının sağduyusu sayesinde yasalaşamadan tarihin çöplüğüne giden Avrupa Anayasası yerine, Avrupa halklarının kabul etmeme yönlü iradeleri gasp edilerek kabul edilen Lizbon Sözleşmesinin de temelini oluşturuyor. Washington Uzlaşısı’nın on maddesi bulunuyor. Mali disiplinin sağlanması, özel mülkiyetin korunması, kamu harcamalarının azaltılması, kamu teşebbüslerinin özelleştirilmesi, vergi reformu, ticaretin serbestleştirilmesi, finansal reform, uluslararası ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, sermaye hareketlerinin liberalleştirilmesi, serbest faiz hadleri ve rekabetçi kur politikaları.
Yukarıda kısaca sıraladığım madde başlıklarından da kolayca anlaşılacağı gibi, Washington Uzlaşısı denilen şey; neoliberal politikaların yenidünya düzeninin temelini oluşturması ve ulus devletlerin, ellerinde tuttukları mali güç ve finans sistemi eliyle bu uzlaşıyla kabul ettikleri kurallara uymalarını sağlamayı amaçlayan büyük bir adım ya da büyük bir işgal hareketi. Konumuzla doğrudan ilişkili olmasa da, bu zorlamanın, Sovyetler Birliğinin, içeriden hainler eliyle yıkılması sonrası yeniden yapılandırılıp, doğuya doğru genişletilen NATO eliyle gerçekleştirildiğini, Yugoslavya’nın parçalanmasının bu yönde atılmış ilk adım olduğunu da ekleyip, devam edelim)
Bu uzun........
© Veryansın TV
