menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ekonomik değil siyasi, siyasi!

25 1
11.07.2025

Ahmet Müfit yazdı…

8 Temmuz 2025 tarihli Resmi gazetede yayınlanan 10041 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı eki kararla, TL mevduat ve yatırım fonları için stopaj yani vergi oranları, altı aya kadar vadeli olanlar için yüzde 15’den, yüzde 17,5’a, 1 yıla kadar vadeli olanlar için ise yüzde 12’den, yüzde 15’e çıkarıldı.

İlk bakışta faizin yani finansal kaynaklı rantın vergilendirilmesinde yanlış bir şey olmadığını söylemek, hele ki, emeğin, alın terinin hatta alınan ekmeğin dahi adaletsizce/arsızca vergilendirildiği bir ülkede, oh iyi olmuş biraz da para sahipleri vergi versinler diyerek memnuniyet belirtmek mümkünse de, ne Hazine ve Maliye Bakanlığı bu kadar sosyal adalet sağlama yanlısı, ne de olay -piyasacılar cephesinde neden olduğu yoğun tartışma da dikkate alındığında-, göründüğü kadar basit.

Basit değil çünkü bu karar, iktidarın, enflasyonu düşüreceğim diyerek 3 yıldır uyguladığı programla doğrudan çelişiyor. Piyasacılar cephesindeki sarsıntı ve tartışmanın odağını da bu oluşturuyor. Tam da, “yeterli ve ucuz” borçlanamadığı için programa soğuk yaklaşan reel sektörü rahatlatacak bir faiz indirimi gündemdeyken yapılan bu düzenlemenin, kendi ayağına kurşun sıkmaktan farkı olmadığını, programın geleceği, “iktidarın” programı uygulama konusundaki kararlılığı konusunda bir şüphe oluşturup oluşturmayacağını anlamaya çalışıyorlar.

Tedirgin olmalarının temel nedeni, enflasyonu düşürme amaçlı olduğu söylenen ama üreticiyi, dar gelirliyi ezmek ve takvim etkisinden kaynaklı olarak enflasyonda sağlanan kısmi bir gerileme dışında şu ana kadar somut bir başarısı söz konusu olmayan, dolayısıyla her kesimden -AKP ve MHP dahil-ciddi oranda itirazlar alan mevcut programın, üzerine inşa edildiği ayakların, bu kararla tartışılır hale gelmesi.

Ne demek istediğimi biraz daha net açıklayayım. Sizlerin de bildiği gibi, enflasyonu düşürmek amaçlı olduğu söylenen mevcut program, nihai amacı, mevcut koşullarda ekonominin dönmesi ve nihayetinde, reel olarak yeniden büyümeye başlayabilmesi için “gereken” yeni borç girişlerine uygun bir ortam yaratmak olan iki ayak üzerine inşa edilmiş durumda.

Söz konusu programın birinci ayağı, tüketimi, her anlamda “pahalı” hale getirerek ve kaçınılmaz olarak büyümeden de “fedakarlık” ederek, gerek üretebilmek, gerekse tüketebilmek için ithalata dolayısıyla yabancı paraya bağımlı ekonominin, yabancı paraya/borca olan ihtiyacını azaltmak. Bunu yaparak, gerek kamu gerekse özel kesim için borçlanma maliyetini düşürmek ve borç servisini rahatlatmak. Bu amaca ulaşabilmek için, eş zamanlı........

© Veryansın TV