menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Dış kaynakla büyümek’ ya da bir büyük yalan!

6 1
31.05.2025

Ahmet Müfit yazdı…

“Dış kaynakla büyüme” adı altında masumlaştırılmaya, yeterli tasarrufumuz olmadığı için başkalarının /yurt dışının tasarruflarını” kullanıyoruz” denilerek meşrulaştırılmaya, sözde imalat sanayi patronları finansman ihtiyacımız var diye bağırttırılarak masumlaştırılmaya, kaçınılmaz bir şey olarak sunulmaya çalışılan şeyin gerçek adı “borç”.

Hani “yiğidin kamçısı” olduğu, yiyenin kesesinden yediği söylenen, piyasa kanallarında boy gösteren piyasacı taifesince, akıllı kullanıldığında -burada akıllı, bu işlere aracılık eden, bu işler sayesinde hayal edemeyecekleri kadar kazanan kendileri oluyor- çok faydalı bir şey olarak ifade ettikleri bir büyük havuç.

Gerçekte ise, aile ve ülke batıran, aileyi, ülkeyi namerde muhtaç bırakan bir büyük bağımlılık, kazandığından çok harcamakla/harcayabilmekle yani borç parayla yaşanan ödünç refahla kendisini zengin zanneden, aldığının kat be katının ülkenin, gençlerin, çocukların geleceğinden çalındığını görmezden gelen/görmek istemeyen bir büyük yalan. Büyüme ve kalkınmanın aynı şeyler olmadığını yıllardır yazan çizen biri olarak, dünyada borç parayla, kalkınan bir ülke olmadığını da ilave edelim.

Yukarıda da ifade ettim, borçlanmanın en büyük nedeni kazandığından çok harcamak, ürettiğinden çok tüketmek yani ayağını yorganına göre uzatmamak. Bu durumun istatistiki olarak en önemli iki göstergesi ise dış ticaret ve cari denge rakamları. Teknik tanım “denge” kelimesiyle yapılsa da, bizde her ikisinin günlük dilde söylenişinin “açık” kelimesiyle yapılıyor olmasının nedeni, Atatürk’ün olmazsa olmaz dediği bağımsız ekonomi ülküsünden vazgeçtiğimiz 1940’lı yılların ikinci yarısından itibaren dengeyi bir türlü tutturamamış olmamız. Neyse, TÜİK tarafından açıklanan Nisan 2025 Dış ticaret İstatistiklerine göre, 2025 Nisan ayında dış ticaret açığı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,3 artarak 9 milyar 891 milyon dolardan, 12 milyar 92 milyon dolara yükselirken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66,1 den, yüzde c,2’ye düşmüş. Benzer durum Ödemeler Dengesi (cari denge) rakamları için de geçerli doğal olarak. 2025 Ocak-Mart döneminde Cari Açık, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 25 artmış durumda.

Finanse edildiği yani borçla karşılandığı sürece cari açık sorun değil diyen, öngörülebilirlik diyerek, devletin para satıcılarının talepleri doğrultusunda “öngörülebilir” şekilde yeniden düzenlenmesini isteyen, günümüz mandacıları olarak da adlandırabileceğimiz piyasacıların bu büyük yalanının sonucu ise piyasa kanalı BloombergHT’de yer alan, 27 Mayıs 2025 tarihli, “Finansman gideri, İSO 500 şirketlerinin faaliyet kârının yüzde 97’sine ulaştı” başlıklı haber.

Söz konusu haber, finanse edilmişte, bir bakın bakalım bedeli ne olmuş sorusunun yanıtı. Anılan haber ekinde yer alan tabloya göre, 2014’de, yüzde 52,5 olan oran, 2024’de yüzde 96,6’ya çıkmış. 2014-2024 ortalaması ise yüzde 60’lar........

© Veryansın TV