4+4+4 sisteminden nereye?
Eğitim politikalarının belki de en hassas, en çok tartışılan alanlarından biri “zorunlu eğitim”dir. Çünkü zorunlu eğitim yalnızca pedagojik bir karar değil; aynı zamanda sosyolojik, ekonomik ve kültürel etkileri olan, bireyin hayat çizgisini doğrudan etkileyen stratejik bir tercihtir.
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, Türkiye’nin son on yılına damga vuran 4 4 4 kademeli zorunlu eğitim sistemi ve bu sistemin geleceğine dair yoğun gündemi ele alma fırsatı bulduk. Bakan Tekin’in değerlendirmeleri, eğitim sisteminin mevcut sınırlarını ve olası dönüşüm ihtiyacını daha net görmemizi sağladı.
4 4 4 Sistemi: Kuruluş Felsefesi ve Bugüne Kalanlar
2012 yılında yürürlüğe giren 4 4 4 sistemi, sekiz yıllık kesintisiz eğitimin yerine 12 yıllık kademeli eğitimi getirerek öğrencilerin ilkokul, ortaokul ve lise arasında geçiş yapabilmesini sağlamıştı. Sistemin kuruluş amacı; eğitimde esneklik sağlamak, imam hatip ve meslek liselerinin orta kısımlarını yeniden açmak ve lise mezunu oranını artırmaktı.
Bugün geldiğimiz noktada sistemin ilk döngüsü tamamlanmış durumda. İlkokula 4 yıl, ardından ortaokula 4 yıl devam eden öğrenciler, zorunlu olarak liseye gitmiş ve 12 yıllık eğitimi tamamlayarak mezun olmuş durumdalar. Bu döngü, kamuoyunda sistemin başarıya ulaşıp ulaşmadığına ilişkin ciddi bir sorgulama başlatmış durumda. Özellikle son sınıf olan 12. Sınıfın gerekliliği üzerine ciddi tartışmalar yapılmakta.
Zorunluluk ile Motivasyon Arasında Sıkışan Gençlik
Zorunlu eğitimin özellikle lise düzeyinde öğrencileri ilgisiz, amaçsız ve düşük motivasyonlu bireyler hâline getirdiği yönünde güçlü bir akademik görüş birliği var. Eğitim ortamlarında bu durum; sınıf yönetimini zorlaştırıyor, öğretmen tükenmişliğini artırıyor ve genel başarının düşmesine neden oluyor. Bu gerçeklik, Sayın Bakan Tekin’in de ifadesiyle artık “görmezden gelinemeyecek” bir hal almış durumda.
Sayın Bakan, “Kamuoyunda bu yönde bir talep varsa, tartışmalar yapılabilir” diyerek aslında reform ihtiyacının farkında olduklarını net biçimde ortaya koyuyor. Ancak Bakanlığın da altını çizdiği gibi, bu mesele sadece pedagojik değil; aynı zamanda........
© tv100
