menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Üniversite sınavlarında TOPLU KOPYA çekilirdi

165 23
06.08.2025

Türkiye’nin eğitim ile ilgili serüveninin en karanlık ve en kepaze yılları ne zamandı biliyor musunuz?

1970 ile 1980 arasındaki zaman dilimi.

Bunu çok sonra anladık.

O dönemlerde de üniversite sınavları yapılırdı. Bizler, namuslu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının evlatları olarak sınavlara girdik, bahtımıza çıkan soruları yanıtladık, kazandığımız okullara devam ettik. Ben mezun olurken adı Gazi Üniversitesi olan Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli’nin okulu; Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde öğrenim gördüm.

Hukuk ya da siyasal isterdim. Ne yapalım, kazanamadım.

Okulun ikinci sınıfındayken önce bir yerel gazetede çalışmaya başladım, ama o gazete batınca Ankara Tabip Odası’na sekreter olarak girdim. Tabip Odası o sırada Necatibey Caddesi’ndeydi. Çok doktor tanıdım orada. Çoğu iyi insandı, naiftiler. Tabii ben de dâhil hepimiz sosyalist ve komünisttik.

DİYARBAKIR’DAKİ SINAVDA “FIRSAT EŞİTLİĞİ” TOLERANSI!

Çalıştığım ilk yıl üniversite sınavları olmuştu. Doktorların pek çoğu sınavlarda mümeyyiz (Sınav kurulu üyesi-gözetmen) olarak bulunmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerine gitmişlerdi. Sınav sonrası doktorlarla sohbet ediyorduk. O gün Diyarbakır’da gözetmen olan biri kadın, diğeri erkek olan iki doktorun söylediklerini hiç unutmam:

“Valla tüm mümeyyiz arkadaşlar karar verdik ve kimseye karışmadık, müdahalede bulunmadık. Eğitim hakkından eşit olarak yararlanamamış bölge insanının bu eşitsizliğin bedelini ödememesi gerekiyordu. Hem yardım ettik hem de kendi aralarında yardımlaşmalarına göz yumduk.”

Hukuk ya da siyasalı kazanma umuduyla üniversite sınavına girmiş ve kazanamamış, sonuçta okurken çalışmak zorunda kalan benim için bu “Eşitlik, eşitsizlik” gibi söylemler sosyalist olmama rağmen anlamını yitirdi bir an.

Bunun adı TOPLU KOPYA idi. Kafa patlatıp çalışıp didinen bizler istediğimiz okullara gidemezken onlar ülkenin en iyi okullarına ve fakültelerine kapağı atıyorlardı. Peki, “Fırsat eşitliği” bu muydu? Biz de yoksulduk, bizim babamız da memurdu, işçiydi.

SOLCULARIN YÖNTEMİNİ ÜLKÜCÜLER DE KEŞFEDİNCE TOPLU SINAV GÖÇÜ BAŞLADI

Sonra öğrendim ki bu iş sonraki yıllarda ilerledi, bazı illerde solcuların hâkim olduğu bölgelerde sınavlara girenler için de benzer uygulamalar yapıldı. Hem de ilginç bir yöntemle.

Ama durun bitmedi. Bu işin içinde sadece sol cephe yok. Onların kullandığı ilginç yöntemi keşfeden Ülkücüler de vardı.

Solcular bu konuda o kadar gemi azıya almıştı ki 1970-80 arasının o çatışmalı ve civcivli döneminde devlette hakimiyet kurmanın en önemli enstrümanı oraya yerleştirilecek militanlardı. Sol bunu........

© tv100