Kartelin TRT’deki ayağı
Ara vermiştim bu konuya, yeniden bakalım.
Birkaç haftadır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Saraçhane saçmalığını başlattığı tarihten itibaren, kendilerini mayın eşeği gibi ortalara salan oyuncu, şarkıcı, dizici vb. isimlerin çıkışlarını izliyoruz. Bununla birlikte Muhafazakâr camiada da yeniden “kültürel iktidar” tartışmaları başladı. Bu lafa da çok gülüyorum. Sesi olmayan, polifonik bir şarkıyı canlı performansta söylemeyi bırak, ne olduğunu bilmeyen kıytırık şarkıcılarla, yeteneksiz ve Batı sinemasında, televizyonlarında figüran rolü bile verilmeyecek dizi figürlerinin peş peşe yaptığı açıklamalarla gündemde kendilerine bir yer kapıyor olmaları onları “sanatçı” yapmıyor. Sadece kendi çıkarları ve yamandıkları muhalif kitlenin desteğini alacaklarını düşündükleri için bu açıklamaları yapıyorlar.
AK PARTİ’NİN ANLAMAMAKTA DİRETTİĞİ KONU
Önce şunu bilelim.
Kültürel iktidar, şarkıcı yalakalığıyla, dizi oyuncusu, magazin ünlüsü finansmanıyla inşa edilmez. Soruyorum size Burak Özçivit ile Fehriye Evcen’i zengin etmekten başka ne işe yaradı yaptığınız?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın resepsiyonlarına ve davetlerine “sanatçı” adı altında götürülenlere bakın. Yağcılık şampiyonlarının organizasyonu. Magazin ve özel yaşam skandallarıyla ünlü olan isimleri baş köşede gördük hep.
Kültür malum yaşam tarzı demek. Ama bizim aklımıza gelen, edebiyat, müzik, plastik sanatlar, sinema, tiyatro vb. dallarda dünya çapında geniş kitlelere ulaşabilecek sanatçılar yetiştirip, onların topluma katkı sunmalarını sağlamak.
Bunun için mütedeyyin, muhafazakâr, milliyetçi ve merkez sağ kesimin, özendirilerek önce kendi kabuklarını kırmaları ve çocuklarını eğer yetenekleri varsa bu yolda yönlendirmeleri gerekmekte. İkincisi de devletin bu çocukların önünü açma konusunda proaktif bir tutum alması.
Seküler ve sol kesimin sanattaki görünürlüğü de onları evrensel düzeyde başarılı, nitelikli yapmıyor kuşkusuz. Nazım Hikmet bile soğuk savaş döneminde Sovyet bloğunun ve komünist partilerin güçlü olduğu dönemlerde desteklenerek tanındı. Nuri Bilge Ceylan, Orhan Pamuk, Fazıl Say gibi isimler için parantez açalım yalnızca.
Sol ve seküler kesimin dışında tanınırlık kuşatmasını kıran tek tük sanatçı oldu ülkemizde. Onlar da hem Türkiye hem de dünyada müthiş bir karartmayla karşılaştılar. Oysa çok değerli isimler vardı aralarında:
Necip Fazıl Kısakürek, Peyami........© tv100
