menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nükleer Diplomasinin Katili Netanyahu!

11 1
14.06.2025

13 Haziran sabahı, İsrail’in “Yükselen Aslan” adıyla başlattığı hava harekatı yalnızca nükleer tesisleri hedef almadı; doğrudan İran rejiminin sinir uçlarına yöneldi. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, nükleer programın beyinleri Tehranci ve Abbasi öldürüldü. Mossad’ın içeriden aldığı bilgilerle nokta atışı yaptığı bu operasyon, İsrail’in ilk kez doğrudan rejimi felç etmeyi amaçladığını ortaya koydu.

Umman’daki Masadan Hava Saldırısına: Nükleer Görüşmeler Neden Çöktü?

İsrail, nükleer varlığına ilişkin hiçbir zaman resmi beyanatta bulunmadı. Ancak İsrail'in yıllardır bir nükleer programa sahip olduğu ve nükleer silahlar geliştirdiği düşünülüyor.

Çeşitli askeri düşünce kuruluşlarının iddiasına göre, İsrail, bilinen ilk nükleer silahlarını 1967-1968 civarında geliştirdi. Bundan sonra, herhangi bir itiraz olmadan üretim hızla arttı. 1986'da Dimona nükleer tesisindeki bir teknisyen olan Mordeçay Vanunu, İsrail'in gizli nükleer programını ifşa etti ve 1988'de vatana ihanetten suçlu bulunarak 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aralık 2013'te eski Knesset üyesi Avraham Burg da rejimin hem nükleer hem de kimyasal silahlara sahip olduğunu itiraf etmiş ve İsrail'in nükleer silahları gizleme politikasını "modası geçmiş ve çocukça" olarak nitelendirmişti.

İsrail, ayrıca 1968'de Sovyetler Birliği, ABD ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke tarafından imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na katılmayı reddetmişti. Birleşmiş Milletler'in nükleer ajansı da nükleer programını kamuoyuna açıklaması için İsrail'e bugüne kadar hiç baskı yapmadı.

Bu girişi, malum “çifte standartı” göstermek için yaptım.

Geçtiğimiz Cumartesi günü İsrail Başbakanlık Ofisi, İran’ın nükleer programına karşı uluslararası kamuoyuna acil müdahale çağrısında bulundu. Aynı günlerde İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatip, Tahran’ın ele geçirdiği ve yakında açıklanacağını belirttiği çok gizli İsrail belgelerinden bahsetmişti. Bu belgelerin, İsrail’in nükleer altyapısı ile ABD, Avrupa ve diğer ülkelerle ilişkilerine dair kritik bilgiler içerdiğini ifade etmişti. Ayrıca Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İsrail’in nükleer kapasitesini bildiği halde sessiz kaldığı iddiasını dile getirmişti. Hatip, belgelerin güvenli şekilde taşındığını ancak yönteminin gizli tutulacağını, belgelerin yakında kamuoyuyla paylaşılacağını söylemişti.

ABD Başkanı Donald........

© tv100