Keşmir Krizinde Yeni Bir Eşik
Sindura… O ince toz tanesi… Kadim Hindistan'da evli kadınların alnına sürülen o kırmızı iz. Sadakat ve korumanın simgesi, aynı zamanda bir kadının “ait olduğunu” haykıran suskun bir bayrak. Ama bu kez, o toz, sadece kadınların alnında değil; Himalayaların buz tutmuş doruklarında, Wagah Kapısı'ndaki postallarda, gökyüzünü yırtan füzelerin izinde yeniden belirdi.
Bu sefer Sindoor’un rengi, sınırları boydan boya aşan bir yangın gibi yayıldı. “Sindoor Operasyonu”... Hindistan’ın, 22 Nisan’da Keşmir’in Pahalgam bölgesinde yaşanan ve 26 turistin ölümüyle sonuçlanan saldırıya cevaben başlattığı askeri harekatın adı bu. Ama bu isim bir rastlantı değil; Hindistan, operasyonun adını bilinçli bir şekilde seçti: Kaybettikleri eşleriyle artık Sindoor taşımayacak kadınlara bir ağıt, ama aynı zamanda bir siyasi mesaj.
Peki bu yangın nasıl başladı? Ve gerçekten kim yangını körüklüyor?
Wagah: Bir Gösteri Alanından Savaş Alanına
Wagah Sınır Kapısı… Pakistan’ın Wagah kenti ile Hindistan’ın Amritsar kenti arasındaki o ünlü geçit. Askeri bir sınırdan çok, bir tiyatro sahnesi adeta. Her gün batımında düzenlenen bayrak indirme töreni, iki ülkenin askerlerinin sert adımları, yumruk gösterileri ve gergin bakışları arasında cereyan eder. Demir çakılı postalların yere vurduğu anda yankılanan ses, izleyenlere bir tür gurur ama aynı zamanda ürkütücü bir endişe verir.
O törende, birbirine düşman gibi duran ama törenin sonunda senkronize bir şekilde el sıkışan askerler, aslında bu iki ülkenin kaderini anlatır: Sürekli bir gerginlik, ama hep sınırda tutulan bir savaş. Fakat şimdi Wagah’da sahnelenen o koreografik gerilim, gerçeğe dönüştü. Şimdi artık bir tiyatro değil; gerçek mermiler, gerçek füzeler var.
Ve korkutucu soru şu: Koca bir coğrafyayı “Sindoor’un kan kırmızısı”na boyamaya kararlı olanlar sadece bu iki ülke mi?
Gölgedeki Aktörler: ABD ve İsrail
Tüm bu gerilimin........
© tv100
