TEOKRATİK DEMOKRASİ
“Demokrasi, gemicilerin kaptanı görevden alıp dümeni sarhoşlara teslim ettiği rejimdir.”
— Platon
Platon’un bu keskin sözü, demokrasinin halkın iradesiyle şekillendiği ama ehil olmayan ellerde yozlaşabileceğine dair binlerce yıllık bir uyarıdır. Onun idealleştirdiği “filozof kral” modeli bir ütopya olsa da, günümüz yönetim biçimlerinin bu uyarıyı ciddiye almadığı, hatta bilinçli biçimde tersine çevirdiği açıktır.
Bugün Türkiye’de yaşadığımız yönetim biçimi, şeklen demokrasi, içeriğiyle ise giderek belirginleşen bir teokratik yönetime dönüşmektedir. Sandığın varlığı, özgürlüğün garantisi olmaktan çıkmış; oy, sadece belirli kesimlerin tahakkümünü meşrulaştıran bir ritüele dönüşmüştür.
Cumhuriyet’in laik temellerine rağmen, özellikle son on yılda dinin siyasetteki ağırlığı kurumsal bir baskı mekanizmasına dönüşmüştür. Bu baskı, sadece bireylerin yaşam tarzlarına değil, devletin en üst düzey karar organlarına kadar uzanmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı, anayasal çerçevede dini........
© Turktime
