Herkesin fikri himmetiyle mütenasiptir...
Bir attar bir tutîye (papağan) malik idi. Gazel okuyan bülbül gibi bir gün kedi korkusundan dükkânın rafına uçtu. Oradaki gülyağı şişesi kanadının çarpmasından yere düştü. Kırıldı. Attar kemâl-i gazapla kuşu bir salıverdi. Başının tüylerini yoldu. Zavallı tutî; sükût ederek bir köşede oturdu. Uzun müddet söz söylemedi. Attar da yaptığından pişman oldu. Tutînin sükût etmesinden dolayı kederlendi. Bir gün saçı sakalı tıraş olmuş bir kalender, attarın dükkânı önünden geçti. Tutî kahkaha ile ağzını açtı. Dedi ki: "Ey Derviş! Acaba sende mi bir kimsenin gülyağı şişesini kırdın da böyle gül oldun?" Attar kalenderin gelmesinden memnun oldu. Zira tutîsi söz söylemişti. Meal odur ki: Herkes kendi tecrübesine göre söz söyler. Ve kendi himmeti, kendi aklı miktarınca teemmül (etraflıca düşünme) eyler. Meal mısra: "Kişinin fehmi ve tefekkürü; himmeti miktarıncadır..." Mevlânâ'nın da (rahmetullahi aleyh) buyurduğu gibi: Zannetmeden önce öğren. Yargılamadan önce anla. Yaralamadan önce hisset. Konuşmadan önce........© Türkiye





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d