Ailenin kalbinde değişmeyen değerler
Dünya hızla değişiyor. Teknoloji, şehirleşme, bireyselleşme derken hayatın ritmi artık eskisi gibi değil. Her şeyin yenilendiği bu çağda, insanın en eski ve en güvenli limanı olan aile ise hâlâ ayakta kalmaya çalışıyor. Aile, sadece aynı soy bağına sahip insanların bir arada yaşadığı bir kurum değil; insanın sevgiye, güvene ve ait olmaya dair en derin ihtiyaçlarının karşılandığı yerdir. Çocuğun ilk kelimesi, ilk adımı, ilk sevgisi hep bu çatı altında filizlenir. Orada öğrenir insan sevmeyi, sabretmeyi, affetmeyi… Bugün modern hayatın temposu içinde aile, çoğu kez ikinci plana itiliyor. Kadın ve erkeğin çalışma şartları, şehirlerin kalabalığı, zamanın yetmemesi; sofralarda sessizliği, evlerde uzaklığı beraberinde getiriyor. Oysa aile, sadece aynı evde yaşamak değildir; kalpleri aynı sevgiyle birleştirebilmektir. Asıl mesele, her halükârda ailedeki manevi bağların zayıflamamasıdır. Çünkü anne, sadece bir birey değil, bir milletin geleceğini yoğuran bir eldir. Baba sadece evin geçimini değil, evin huzurunu temin eden direktir. Ailedeki sevgi, toplumun vicdanına yansır, medeniyetin temelini oluşturur. Bugün gelişmiş ülkelerde nüfus oranları azalıyor, yalnızlık artıyor, evlilikler kısalıyor. İnsan, konfor içinde ama huzurdan uzak yaşıyor. Bizim toplumumuzun en büyük gücü ise hâlâ aile yapımızdır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen bir medeniyetin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d