Hiç uyumadan çalışmak...
“Bu çilekeş ve fedakâr insanların çektiklerini yazarak anlatmak aslında imkânsızdır” Daha önce söylediğim gibi bizim köyümüz bir Türkmen köyüydü. Toprağa, diğer komşu köylere göre geç yerleşmişlerdi. Bundan dolayı, bizim yetiştirdiğimiz ve bildiğimiz sebzenin çeşidi çok az sayıdaydı. Bunlar söylemek gerekirse kabak, patlıcan, fasulye ve bamyaydı. Bunların dışında, başka bir sebze bilmiyorduk. Pırasa, kereviz, ıspanak, lâhana, karnabahar, marul, bezelye, enginar, maydanoz, tere gibi yiyecekleri çocukluğumuzda o yıllarda ne biliyor ne duyuyorduk. Dağlar taşlar yabanî zeytinlerle doluydu ama biz bunları aşılamayı da bilmiyorduk. Köyde sadece iki üç aile zeytin yetiştiriyordu. Onlar bize biraz zeytin verdikleri zaman kendimizi mutlu sayıyorduk. Aynı şekilde, fazla........
© Türkiye
visit website