menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İran’a saldırı ve Trump’ın durumu

20 25
24.06.2025

Son günlerde, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına ve ardından ABD uçaklarının İran’ı hedef almasıyla yaşanan gelişmelere tanıklık ediyoruz. Bu süreçte çok sayıda analiz devreye girdi. Trump’ın söylemleriyle eylemleri arasındaki çelişki üzerine düşünmek önemli hâle geliyor. ABD’nin hem iç politikada hem de dış ilişkilerde sıkıştığı tablo, gelecekte en çok tartışılacak başlıklardan biri olacak gibi görünüyor. İran vuruldu ancak nerelerin hedef alındığı, ne düzeyde bir yıkım yaşandığı, paylaşılan uydu görüntülerinin neye karşılık geldiği gibi veriler net değil. Zararın boyutu somut biçimde ortaya konmadı. Yorumlar, ağırlıklı olarak İsrail ve ABD’nin resmî açıklamalarına dayanıyor. İran kaynaklarının açıklamaları ve olası karşılıkları üzerinden durumu anlamaya çalışıyoruz. Trump’ın tutarsız tavırları üzerine özellikle düşünmemiz gerektiğine inanmaktayım. Başından bu yana şu tabloyu gözlemliyoruz: ABD küresel hegemonyasını kaybetmemek adına Çin ile olan hesaplaşmasını yakına çekmeye çalışıyor. Ancak burada “Hangi Amerika?” sorusunu sormadan geçemiyoruz. Çünkü görüyoruz ki en büyük Siyonist yapı, ABD’nin içerisinde etkili konumda. Trump’ın “barış” retoriği yerine “savaş” retoriğine dönüş yapması peki neyin nesidir? Bu durumu, Elon Musk’ın Trump’a elindeki “dosyalarla” yaptığı hatırlatmalardan bağımsız değerlendirmemek gerekir. Belki de işin içinde iş adamı Musk ile iş adamı Trump arasındaki çıkar ilişkisi söz konusudur. Fakat genel çerçeveden bakıldığında, konunun küresel düzeydeki büyük hesaplaşmanın yalnızca küçük bir parçası olduğunu söylemek mümkün. Trump, savaşları sonlandırarak Çin ile olan hesaplaşmayı başlatmak ve nihayetinde Amerika’nın çıkarına olacak şekilde tamamlamak isteyen Amerika’yı temsil ediyor. Peki Trump’ın önünü kesen Amerika hangisi? Ukrayna savaşını başlatan isim görünürde Putin değil mi? Ama Putin’in uzun zamandır dile getirdiği bir şey var: “Müdahale etmemek mümkün değildi.” Gazze’de soykırım süreci başlatılmış durumda. İsrail, küresel Siyonizmin bölgesel karakolu niteliğinde. Tekrar altını çizerek söylüyorum: İsrail, Siyonizmin merkezi değildir. Tam tersi, bölgesel........

© Türkiye