menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kendini değerlendirmek

15 8
21.06.2025

Kötü gündem, haşin olaylar, asıl konuşulması gerekenin konuşulmasına fırsat ve imkân vermiyor. Cinayet, gasp, dolandırıcılıktan tutunuz da bir devletin, diğer bir devlete saldırmasına, gücü yetenin, gözüne kestirdiği milletin soyunu kırıma uğratma kastına, kadın ve çocuk cinayetine, ülkeler arası nükleer kavgalara kadar onlarca, yüzlerce bitmek bilmeyen kötü gündem mevzuları, zihinleri, fikirleri, dikkatleri alıp götürmekte… Bunlarla ilgili ekran tartışmaları, gazete sayfaları, diziler, sabah programları… kirli hava denli görme mesafesini azaltmakta, yaşana yaşana kötüyü yadırgamama alışkanlığına düşülmekte. Bir vakitler, o zaman daha bir muhafazakâr olan cemiyet için magazin mecmuaları, şikâyet konusuydu, sonra onun yerini sinema aldı, ardından çok kanallı televizyon, sinemayı unutturdu. Şimdilerde dijital medya televizyonu zorlamakta. Sosyal medya, böylece, çoğalan ve yayılan bir hızla kuşattığı insanı kendisinden çalıyor. Acı bir gerçektir ki insan, günde en azından 3-5 saatlik bağımlılıkla iradesini kendi eliyle hırsızına teslim etmekte. Bu yeni medya, bağımlısının inancını, ahlâkını, aklını, düşüncesini, dünya görüşünü… çalmakta, insanı, insana ve insanı ailesine ve topluma yabancılaştırmakta. 8 milyar insan, 8 milyar yalnız insan olma yolunda. Hâlbuki biz, asırlar ötesinden bugüne dek ulu çınarlar misali eskimez ve pörsümez bir "Sohbet Medeniyeti"nin mensuplarıyız. Sosyal medya, bu yıkıcı tahribatı, bu kültürel soykırımı başka coğrafyalarda yapabilse bile yüksek bir medeniyet ve soylu bir geçmişe mensup bizim iklimlerimizde hüsrana uğramalıydı. Çünkü bizim, miras olarak maziden devraldığımız koruyucu hasletlerimiz var. Hatta içlerinden bazıları, farklı davranış ve teamüllerden geldikleri hâlde yüksek huzurda olma talihine kavuşmaktan dolayı Peygamberlerden sonra insanlığın şahikasına çıkan Eshab-ı kiramı yâni Sevgili Peygamberimizin........

© Türkiye